efsane diyebilirim. ama tabi bunu kışın yapmak hasta olmanıza vesile olabilir. yaz yağmurları ile daha güzel ve sevimli olacaktır.
düşünsenize,
sevgili ile gezerken hafiften sağanak ince taneli bir yağmur başlamış... yılların standart duruşu kollar açık kafa yukarda hele bir de minyon ve minnoş bir hanımsa sevdiceğiniz.
kollarını açmış yağmuru kucaklarken, belinden sarıp. küçük dudaklarına bir buse bırakmanın nesi kötü olabilir ki.
türk kızı ile imkansızdır.
aman saçlarım ıslanır, makyajım akar , bu elbisenin ıslanmaması lazım, yağmur altında öpüşme mi olur, eve gidince öpüşürüz, hem yağmur girer ağzıma vs. türevinde bir çok bahane üretir türk kızı, olmaz ama cevdet der ve sonlanır herşey.
yıllar önce kendisine yanaştığım hatun messengerde dışarda yağmur yağdığını ve en büyük hayalinin yağmur altında bir sevgili ile öpüşmek olduğunu söylemişti. sonuç olarak bunu yapamadık.evet haklısınız eşşeğim.
He anasını satayım he. Millet izliyor filmden diziden buraya geliyor yaşamış gibi anlatıyor.
Ağzına sümük mü yoksa yağmur suyu mu geldiğini anlamıyorsunuz, mideniz bulanıyor bir.
ikincisi hava soğuk olduğu için mermer ile öpüşmek gibi bir his, buz gibi bu da iki,
Üçüncüsü ulan yağmur yağıyor işsiz misiniz? Millet şemsiye arar siz dudak peşinde koşun. Hayır tam da olmaz ki? kalçayı kavramak isteseniz sıkıntı, al ayak rahat durmuyor ki.
kimileri yağmuru hisseder, kimileri sadece ıslanır sözündeki his ve ıslanma arasındaki fikirselliği ortaya çıkartacak olan başlıktır.
eğer ki; ıslanırız diyorsanız siz sadece ıslanırsınız. Ancak yağmur altında öpüşerek bir hayatın en romantik haline kendinizi bırakıyorsanız; siz artık çoktan hissetmeye başlamışsınız demektir.