şiddet...
psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik şiddet diye hukuk ve davranış, idare bilimlerimde çeşitlendirilir.
şiddete karşı mısın?
hayır!
şiddeti onaylıyor savunuyor musun?
evet!
herhalde burada psikopat ruh hastası talan yağmacı vb sınıflandırılan insanımsıların uyguladığı şiddet konumuz değil. bir insan olarak ve insanlık onuruna haiz biri olarak, bir arada yaşama kültürü ve sosyal sorumluluk içinde bir bireyin nefsi müdafaa içinde birey olarak kendinin ve masum insanların canını malını savunmak için göstermiş olduğu şiddet konumuz.
şiddet bir cezalandırma aracıdır.
evrensel hukuk, inanç hukuku (hangi din inanç olursa olsun) ya da doğa-yaşam hukuku gereği şiddet bir cezalandırma aracıdır.
evrensel hukuk veya ülkelerin ceza hukuku içinde şiddet bir cezalandırma aracıdır.
birini ya hapis edersin, ya asarsın ki mahkûmiyet bir psikolojik şiddet, idam ise fiziksel şiddet olur.
inanç hukuku (teolojik açıdan) elindekini paylaşmak olmayana elindekini vermek bir ekonomik şiddettir. dinlerde ki oruç veya ruhbanlık (evlenmeme-bekaret) vb yanı sıra cehennem korkusu tanrı yaratıcı korkusu psikolojik şiddettir.
değişen iklim, yağış periyotlarında değişiklik ile oluşan sel, on binlerce yılda oluşmuş alüvyon zeminlere kalkıp "eskiden dereymişgölmüş. artık dere göldeğil, kurumuş" diye dere göl yataklarına ovalara (buralar en değerli ve bereketli tarım alanları olur) ev yaparsan ve deprem fay kuşağında olursa deprem olduğunda binan yıkılır, artan mevsimsel sıcalıklar yağan yağmurların azalması, nem oranının düşmesi, dikkatsizlik ve bilerek tarım alanı yerleşim alanı için yakılan ormanlar sen yeterli ekipman sahibi değilsen doğa birki mevsim toprak değişir ve doğa senden intikamını alır ki bu da doğanın şiddetidir.
evet, şiddeti savunuyorum.
tepki olan şiddetti savunmak insanlık görevidir.
senin hakkın senin hukukun ben yemek yerken karşımda burnunu karıştırmaya dönerse o parmağı bir yerine sokmak da benim hakkım benim hukukum olur ve şiddet diye kimse konuşamaz.
benim hakkım benim hukukum senin dininden (hangi din olursa olsun) daha değerlidir.
benim hakkım benim hukukum senin devletinden (hangi devlet hangi kanun olursa olsun) senin yasalarından daha değerlidir.
hiçbir din, hiçbir devlet hiçbir yaratıcı tanrı din bana böyle toplumsal travmalarda felaketlerde yasa koyucu ve koruyucu gücün olmadığı zamanlarda-anlarda malımı canımı ve masum insanların yardıma muhtaç insanların malını canını korumak için gösterdiğim şiddete ceza veremez.
şiddet genellemesi yapıp tüm şiddet eylemine tükaka diyerek,hümanist veya dini ya da ideoloji vb düşünce inanç sahibi olup şiddet eylemi suç diyen embesildir.
eğitimi kimliği inancı düşüncesi vb nedenlerle kim olursa olsun; şiddet için genelleme yapıp suç diyen veya şiddete karşıyım diyen embesildir.
lahey adalet divanı örneği göstermeme insanlığa karşı suç işleyenler insan haklarından yararlanamaz kararlarına atıf yapmama gerek yok.
deprem veya toplumsal bir felaketlerde insanların can ve mallarına tasallut-musallat olan kişilere gösterilen şiddete eleştiri yapmak, asıl insanlık ayıbı budur.
eğer insan olma erdeminin ne demek olduğunu bilseydiniz bu şiddet insanlık onurunu korumanın bir aracı olduğunu görürdünüz.
size saldıran bir kuduz köpeğin def edilmesi etkisizleştirilmesine hayvan hakları diye karşı çıkan aptallar durumuna düşmeyi anlayamıyorum.
bir kamyon ile deprem bölgesine yollanan kadın pedleri hijyenik temizlik malzemesi çalınsa ne olur?
ne mi olur?
çalınsa ne oluru bırak, çalınmasa ne olur ona bak.
belki de o kadın temizlik hijyenik ürünleri (ıslak mendil, iç çamaşır, ped, dezenfektan jel vb) bir annenin bebeğine çocuğuna bakteri bulaşmasını - enfeksiyonu engelleyecek belki de çocuğunun hayatını kurtaracak.
belki de kronik rahatsızlığı olan, immün sistemi yetersiz zayıf olan aile üyelerinin hayatını kaybetmesi anne yüzünden olmayacak.
şiddet kötü bir şey değildir. şiddeti kötü yapan şiddeti doğuran nedenlerdir. kimse durduk yerde şiddet göstermiyor bu toplumsal travmada.
üstelik şiddet son çaredir ve bu yaşanılan durum da her halde son çare olarak şiddete başvuruluyor.
burada gösterilen şiddet; insanlığı, insan kılığında insanlık düşmanlarından korumak içindir.
ne insanlığınız ne ahlak değerleriniz ne de sorumluluk duygunuz gelişmediği için topyekün şiddet eylemine karşı çıkıyorsunuz.
umarım orada felaketi yaşayan insanların durumunu yaşarsınız ve canınızı malınızı korumak (kendinizin ve sevdiklerinizin ve de diğer masum insanların) güveni için şiddete başvurmadan bu talan ve yağmacılara "lütfen insan olun" dersiniz, onlar da "evet, insan olduk" diye sizden özür dilerler.
Umarım tek kisi bile haksiz yere dovulmemistir. Az önce dayaktan öldürülen kisileri gördüm. Sucsuzlarsa umarım katilleri ayni seye maruz kalir.
Hak edenler icinse zaten gonlumuz rahat, vuranlarin bilegine kuvvet.
Şiddeti onaylayan herkes gözümde şiddet uygulayabilecek biridir. iki iki dört. Nedeni nolursa olsun hiçbir şekilde izleyemiyorum. imkanı yok izleyemem, elleriniz dert görmesin diyemem. şiddete onay vermem mümkün değil. Şiddeti savunan herkese karşı düşüncem tavrım belli benim. Ayrıca bu görüntülerin bu kadar medyada verilmesi de bilinçli. Vatandaşın tepkisinin odağını değiştirmek istiyorlar ve bunu yine başarıyorlar.
TCK 25; Bir kimsenin, kendisinin veya bir başkasının herhangi bir hakkına (can, mal, ırz) yönelen bir saldırıyı ortadan kaldırmak amacıyla, saldırıyı def etmek amacıyla, saldırı ile orantılı biçimde, saldırı sürerken, saldırıya verdiği karşılıktır.
burada-sosyal medya da devlet hukuk polis adalet şiddet diye saçmalayıp görüntüleri eleştiren şiddet insanlık vs diye saçmalayan bazı dangalaklar var.
yağma talan tanımına bakın, evrensel hukuk ve tck hükümlerine bakın. orada yağma talan suçu işleyenlere karşı gösterilen şiddet, gösterilen tepki suç değildir. aptalca konuşup hümanist hezeyanlarla cahilce saçmalamayın.
bir toplumsal felaket olmuş, insan bu felaket esnasında malını canını koruma derdine düşmüş. yıkılan ev iş yerinde insanların malına tecavüz eden malını talan yağma eden belki de yaralıyı ölüme terk eden ve talan ettiği malını faili olarak ihbar etmesin diye belki de ona da zarar veren (vermiş olan, bakınızlara gerek yok) bu insanlık düşmanlarına karşı hümanist sıçmığı ile kimse karşıma çıkmasın.
ortada insanların malına canına karşı bir eylem suç fiili var ve insanlar hukuk olarak bireysel ve toplumsal hak olarak canımı malını korumak (hem kendisinin hem başkasının) zorunda.
örn: meşru müdafaa-savunma, kendisine veya başkasına (dikkat ediniz, kendisine veya bir başkasına) yönelmiş haksız bir saldırıya karşı o anki durum ve imkanlarla saldırı ile orantılı bir şekilde saldırıyı engellemek için işlenen fiildir. Ceza hukukunda meşru savunma, bir hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilmektedir (TCK m.25). Saldırıyı defetmek için orantılı karşı güç kullanan kimse, meşru müdafaa hükümleri gereği cezalandırılmaktan kurtulur. Maruz kaldığı haksız saldırının etkisi altında, “heyecan, korku ve paniğe” kapılarak meşru müdafaa sınırlarının aşılması halinde dahi faile ceza verilmez (TCK m.27).
Vurduğu elleri dert görmesin. Keşke elektrikli copla dövseydi. Pis herifler sen tut milletin acısından nemalan kendi çıkarını düşün. Çok iyi yapmışlar.
Dovmek, iki tokat atmak yetmez. Keseceksin parmaklarini. Bunlarin anladigi dil bu.
Yiyecege ihtiyacin vardir, acliktan dayanamayacak duruma gelirsin calarsin. Bu anlasilabilir. Olmus kadinin bilegindeki bilezikleri almak icin kollarini kesmek nedir? Millet acliktan kirilirken televizyon ve beyaz esya calmak nedir? Yardim tirlarini durdurup calmak nedir?
Korkunç bir felaket yaşanmış. vatandaş canlarını kaybetmiş, yaralanmış, malını kaybetmiş, Bir takım kaliteli orospu çocukları yağmacılık yapmış, eh vatandaşın da strese karşıya rehabilitasyon ihtiyacı var. . Tabi ki stres atma seanslarına destek verecek, anaaa o enkazlara yağmaya girdiler boş mu çıkacaktı. (bkz: Yaşasın sadizm) a.q.
alkışlanamaz. orada devlet yok demektir. bundan 10 gün önce mesela iran dan böyle bir görüntü gelse bizler de: "böyle vahşet mi olur?" diye eleştirecektik. medeniyet dediğimiz şey işte tam da bu zamanlarda lazım. yoksa şartlara göre demokrasi ve faşizm ya da ihkak-ı hak arasında gidip gelirsek tutarlı olamaz ve asla gerçek demokrasiye sahip olamayız.
Arkadaşlar rica ediyorum Biraz insanlığınız varsa, biraz vicdanınız varsa, içinizde biraz sevgi varsa bayılınca su atın yüzlerine ayıltıp öyle dövün de başınız derde girmesin...
Dozunda yapılabilir. Kilit nokta "Kalıcı hasar bırakmamak." Kesmek, kırmak gibi vücut bütünlüğüne zarar verecek şeylere kast edilmemeli. O an Canı yansın yeter. Sonra da cezasını devlet vermeli. Suça göre ceza verilmeli ve hırsızlığa bu kadarı yeter.
Çünkü Haklı olanın da bu denli vahşileştiği bir dünya düşünmek istemem.
tekrar ediyorum, Kalıcı hasar bırakma!
Dövenlerin elleri dert görmesin... Az bile yapmışlar bu yağmacı pisliklere. Az kaldı, Zafer Turizm'le hepsi gidecek. Burası tatil köyü değil, VATANDIR VATAN!..