genellikle devlete ait olan yani halkın ortak malı olan arazi, işletme, orman alanı, sahiller gibi doğal güzelliği ve yüksek maddi değeri olan yerlerin siyasi işbirlikçilerle kanunsuz, adaletsiz birilerine sunulması.
yağma anlayışı yüzünden güzelim orman arazileri, sahiller betonlaştırılarak sadece birilerinin para karşılığı girebilecekleri yerler haline getirilmekte; vatandaş eskiden girebildiği kamuya açık böyle yerlere parayla girebilmektedir.
Namı diğer rant ekonomisi.
Türkiyede temeli 1950'lerde oluşturulmuş olup, 21. Yüzyılda zirveye ulaşmıştır..
Bir şey üretmeksizin büyük şehirlerdeki değerli arazileri zimmetine geçirmeye, ülkenin doğal miras ve güzelliklerini hunharca yok etmeye, betonlaştırmaya dayanır.
Bu emevi kafalı köylü yobazlar ruhen o kadar kıt ve sığ ki, ne ormandan ne sudan ne de tarihi mirastan zevk alabiliyorlar. Böcek, solucan gibiler. Sadece tüketmeye ve çoğalmaya odaklılar..