1- koluna jilet atmıştır bir sürü. sonra pişman olmuştur veya bir işe girmiştir, patronu bu kolların görünmesin demiştir.
2- kolundaki tüyler kıla; kıllar fidana; fidanlar ormana dönmüştür. lazere verecek parası yoktur, ağda yapsa anası bellenir acıdan, yakmaya kalksa komşular yangın ihbarında bulunur çıkacak kokudan veya dumandan... bu nedenle de kollarının dış dünyayla olan bağlantısını kesmiştir.
3- yanmıştır kolu, hastalık geçirmiştir, kalıcı iz vardır, protezdir. utanıyordur, o yüzden böyle giyiniyordur.
4- yazarın asıl işaret ettiği kişi inancı gereği bu şekilde giyinen insan da olabilir.
kansızlık gibi bi hastalığı olabilir türkiyede çok yaygın. klimalı bir yerde veya ceryanda kalan bir yerde esintli yerlerdeyse uzun kollu giyebilir insanlar. ama güneşin altında olmaz. kabul etmiyorum.