Küçükken mahallede bir çocuk vardı. herkes yaz sıcağında kaçacak yer ararken bu mont giyerdi. anlam veremezdim. kendisine de sormaya çekinir acaba biz mi yanlış yapıyoruz, bizim de mi giymemîz gerekir diye düşünürdüm. bir gün evdekilere o gizemli soruyu sordum neden onun sıcakta mont giydiğini. onlar da onun hasta olduğunu ve bu yüzden giydiğini söylemişlerdi. hâlâ aklıma geldikçe bir ürperti oluşur.
büyük işkencedir.ele alıp taşımak zorunda kalırsınız ki en kötüsü. giysen bi dert çıkartsan bi dert. umtu sarıkaya bu konuya bir şiirle gönderme yapmıştır (bkz: mont beni).
kışın yaptığı devasa göbeği saklamak zorunda kalan bünye herkes t-hirt ile dolaşırken üstüne mont atar, uzun kollu bişi atar, rahatlar. böylece t-shirt ile ortaya çıkan kabak kemane göbek hem içe çekilerek hem de mont kamuflajı ile gizlenmiş olur. ha sucuk gibi terleyip isilik olmayı ve çevredekilerin deli damgasını vurmasını önceden kabullenmiş bünyedir aynı zamanda.