çok eğlenirler. bağ bahçe ile uğraşır, traktör sürer, domatesi salatalığı eliyle koparır, güneşle beraber uyanırlar. topukları çatlar, derede yüzerler, damda uyurlar.
çok özledim be.
köyü olmayan yazarlar tarafından imrenilen yazarlardır.*
onlar tarlada fındık,çay,pamuk toplayıp,ağaçlardan meyve topladıklarını anlattıkça meraktan ölürsünüz.nasıl bir şeydir köy?
her gün bilmem kaç saat süren hayat sevincimi yok eden iettden ve diğer şehir araçraçlarından kurtulup her gün et mangal yapabileceğim, çayır çimen yayılıp tütünümü otumu takılacağım mis gibi zaman. bi de köpek var, onu da özledim.
her yeri saran şehirleşme hastalığı sonucu artık sadece hatıralarda kaldı. eskiden yerlerinde küçük ahşap evlerin olduğu yerlerde, şimdi apartmanlar, kurumuş dere yatakları var. kesilmiş ağaçların kalıntıları var.
köyüm varsa tatil köyüne gitmeme ne gerek var diyebilen şanslı yazarlardır. kaldı ki yazlığı varsa, o da babaya ait olacağı için köye gitmekle yazlığa gitmek arasında da pek bi fark olmayacağını bilen yazarlardır. en azından köye gidenler hormonsuz sebze ve meyveleri dalından toplayıp yeme lüksüne sahip olacaktır.