üzücüdür lan. yazın hiçbir şey yapmadan, göbek kaşıyarak yatan biri olsan bile yaz bittiğinde burulursun. o güneşin batışındaki derin kızıllık kış güneşinin puslu güneşiyle sönecek diye için yanar. kötüdür.
aklıma ilk olarak dökülen yaprakları getiren olaydır. ne güzel olur sevgili ile dökülen yaprakların altında bir de hafif yağmur çiliyorsa el ele gezmek.
insanın içini burkan, tellerinde titremelere sebep olan bir hadisedir. insana yalnızlığı hatırlatır gelen sonbahar sanki. aynı zamanda gün batımında yalnız ve duygusal olmak gibi bir tadı vardır yaz bitiminin. günün geceye döndüğü o kızıl,ılık akşam vaktiyle benzerdir.
eve gelen market broşüründe kalem,defter,çanta,ıvır,zıvır okul eşyalarının yer almasıyla başlar.ardından alışverişe çıktıgınızda bilhassa yağmurluklar,ince hırkalar,fularlar göz önünde olur, bilin ki yaz o sıcak yüzünü kapatmış ve yerini yağmurlu bir sonbahara bırakmaya karar vermiştir.
bir daha en az dokuz ay sonra denize girilebileceğinin bilinmesinin vermiş olduğu kederli ruh hali.insanı durduk yere hüzne boğan, yağmurlu serin havaya bakıp bakıp nerede o pırıl pırıl güneşli havalar dedirten sıkıntılı durum.
Her güzel şeyin bir sonu olduğunun kanıtıdır. Ama her kapanan kapının yeni bir kapı açacağının da kanıtıdır. Yani beni mezuniyetime yaklaştırdığı için mutlu ololduğum olaydır da aynı zamanda.