daha doğrusu eleştirmeye çalımaktır. yazım yanlışı yapan yazar geç de olsa bu yanlışı anlar genelde. ama bu eleştirenler her şeyi çok bildiklerini sanarlar ya dalga geçmeden yapamazlar. genelde yazım yanlışı yapan yazarın s.kinde değildirler.
600 küsür tane gammazın varlığını unutmaktır. sana ne kardeşim yanlış yazdıysa ben illa ki görür gammazlarım, sen kendi yazım yanlışlarını düzelt önce. ayrıca eleştirmek de neyin nesi gözden kaçıyor bazen ya da parmak klavyede yanlış tuşa basıyor, her yazım yanlışı bilgisizlikten değil ki...
yazım yanlışı gözüne battığı için dayanamayan yazar eylemidir. eleştiriye gelemeyen türk toplumunda yerini bulamayabilir ancak. çünkü bazı kişileri illa üst kademe eleştirmelidir ki düzeltsin, düzelsin.
klavye hatasıysa birazcık abartılıdır da, bu hata dilbilgisi kurallarına ilişkinse ya da "chok" abartılı bir dile ilişkinse çok da güzel bir eylemdir eleştirmek. kusura bakmayın da, kesme işaretini bilmeyen, "ki"yi ayrı ya da birleşik yazması gereken zamanı bilemeyen "herkezi" eleştirmek normaldir, bence.
edit: çirkince uyardı; dilbilggisi ve bilemyn yazmam hata imiş misal, düzelttim.
"sanarlar değil; sanırlar diye yazılır o." şeklinde vuku bulabilir misal. eleştiri yapılırken yazım yanlışı yapan yazar siklenmez. siklenen türkçedir genelde.
bunu yapanlar, türkçeden, fikir ve düşüncenin aynı anlama geldiğini bile bilmeyecek kadar uzak olan insanların varlığına çok şaşırır. yazarak fikrini ve hayat görüşünü anlatmaya çalışan ve dahi kendini "yazar" diye tanımlayan insanların bütün bunları aktarış şekline haklı olarak önem verir. uludağ sözlük yazarlarının bir roman yazarı gibi edebiyat parçalamasını beklemez ama en azından bağlaç olan de'yi, edat olan ki'yi, soru eki mi'yi ayrı yazmasını bekler. bir insan okuduğu her yazıda, makalede, romanda birtakım "mi" lerin, "de" lerin veyahut "ki" lerin ayrı yazıldığını görünce kendi kendine "niye?" diye sorar ve öğrenir sebebini. doğal olarak bunları bile hatalı kullanan insanların hiç kitap, gazete, dergi okumadığını, internetteki haber sitelerini takip etmediğini düşünür ve ister istemez bu insanların fikirlerinden şüphe duyar. zaten "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" en çok korktğu şeylerdendir.
zaten söz konusu eyleme karşı çıkanların tek savunması "fikirler veya hayat görüşleri mi daha önemlidir türkçeyi doğru kullanmak mı?" gibi abuk bir savunmadır ki; ben bu insanın hayat görüşünden şüphe ederim asıl.
kelimelerin anlamsal ifadesi bazında sahip oldugu hazine bakımından yarışamayacağı yazarın dalgınlığa uğramış olması ihtimal dahilinde olan bir anında yazdıgı sozcuk ve kurdugu cumlelerı bir alt entryde ayar vermek ihtisabına munhasır şekilde yazmak da olabilir. bu niyetle yapıldığında çocukluk, özel mesajdan hatasını iletme babında yapıldıgında ise erdem olarak telaffuz edilebilir.
yazım yanlışını eleştirmek, türkçe gramer ve sözcük yapısı göz önüne alınarak yapılıyorsa öncelikle türkçe harflerini kullanımı sağlanabilmelidir. sanırım artık bu mümkün
mesaj ile uyarılıp düzeltme yapması rica edilecek yazarlardır. bir gün kendisinin de aynı duruma düşebileceğini bilen yazar kişisi böyle bir eleştiriyi yapmamalıdır.