Devletin kuruluş ve işleyiş esasları ile bireylerin devlet karşısında konumunun anayasa adı verilen
ve belirli bir makam tarafından ve belirli bir tarihte yapılıp yürürlüğe konulmuş metinde toplanmasıdır.
Bu anayasalar, anayasacılık hareketlerinin ardından ortaya çıkmıştır. 18. yy. kamu hukukçuları ve
filozofları, yazılı metinlerin kurumların istikrarı ve güvencesini daha fazla arttıracağı düşüncesindeydiler.
Onlara göre yalınlık, açıklık ve belirginlik özelliği nedeniyle yönetilenler bakımından güvence kaynağı
oluşturmaktaydı. ilk yazılı anayasa örneği 1787 ABD Anayasasıdır. Bu süreç, Fransız Devriminin ardından
1791 Fransız Anayasası ile devam edecek ve oradan diğer ülkelere de hızla yayılarak, yaygın bir hal
alacaktır.