Yazık şu geçen zamana yazık,
Yalan mıydı biz mi aldandık?
Yazık şu gençliğimize yazık,
Nasıl böyle erken yıprandık?
Böyle mi sona erecekti,
Böyle parça parça mı olacaktık,
Bu kadar yalan mı yaşandı her şey?
Hem sana hem bana yazık.
Ne olursun yalan de,
Bu bir rüya sadece,
Ne olursun konuşma,
Sana ihtiyacım var dinle.
ikimize de yazık,
Gençliğimize yazık,
Bu kadar yalan mı yaşandı her şey söyle?
Koca bir dünyayı, toz kadar değeri olmayan şeyler için mahveden insanların ardından, insanın içi titreyerek söyleyebildiği tek söz.
Dünyanın en ağır kelimesi.
sevdiğiniz için yapmadığınız şey kalmamıştır,uğrunda çok üzülmüş yeri geldiğinde bi erkek olmanıza rağmen gözyaşlarınıza engel olamamışsınızdır,nev'in dediği gibi onun bir anı sizin ömrünüz olmuştur,tek bir tebessümü için bile varınızı yoğunuzu ortaya koymuşsunuzdur..ve küçük bir sebepten yakıp yıkıp gitmiştir arkasına bakmadan..belki de bakmak istememiştir onca yaşanmış yıllara rağmen..o zaman dökülen kelimedir ağzınızdan.yazık...
bu $ehir beni anlayamaz, yasaksa yasak
ate$ söndü! döndü suları çağıran sesin
geri döndü
masum bir öpü$tü, umulmaz dü$tü, yasaksa yasak
ate$ söndü! $iddet bo$lukları doldurur
barbarlar geri döndü.
kötüyüm. ne mutlu kan yakı$ır bana
kasketini tarlada unutan bir köylü gibi
sızarım en kirli yerinden zamana
ate$ söndü! kollarında acı çekmek ölümümdü
pisim. kara bir sokak kedisiyim bu $ehrin kıyısında
alnında jilet yarası ta$ıyan sevgilim, nemli tanrıçam
her gece taparım o umulmaz yanına
o adsız $ehre; ı$ıksız geleceğe
ate$ söndü! kılıcım usulca girdi kınına
prensesim, tiz sesim, pis güne$im
yazık yine döndük kendimize
saglam bi' askin nur yengi parcasi. her seyin sandiginin aksine bu denli basit olmasini tam olarak algilayamamis bunyenin o lamba yandigi an dudaklarindan fark etmeksizin dusurdugu soz. anlami cok buyuktur, anlamak isteyene..
söylenecek şeylerin manasız kaldığı,içteki sızıyı anlatacak kelime bulunamadığında söylenen sözdür;
eğer sözü işiten kişi iseniz hazmı zor,acı verici bir sözdür.