yaziya layik olabilmek

entry1 galeri0
    ?.
  1. Önceki sabah Rodos'ta meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem, bizim Köyceğiz'i de öyle bir sallamış ki; bazı evlerin dolaplarındaki eşya yerlere dökülmüş.
    * * *
    Deprem meprem vızzz...
    'Memalik-i Osmaniyye'nin, Ankara'ya taşınmış ve çoğaltılmış tahtlarına; takiye yaptıkları iddiasıyla geçmeye kalkmışlar bir yanda; kanlı ve karanlık yollardan geçmeye kalktıkları iddia edilenler bir yanda...
    * * *
    Sürüp giden orman yangınlarından bazıları, kolay kolay kontrol altına alınamıyor.
    * * *
    Orman yangınları, morman yangınları vızzz...
    Keskinleşen siyasal kutuplaşmalarda; bakalım kim kimi, kafa kola alacak?
    * * *
    1511'de Yavuz Selim, henüz şehzade iken; Edirne'de babası II. Beyazıt'la savaşa tutuşmuştu. Bir yandan da tahtın varisi olmaya kalkan ağabeyi Şehzade Ahmet'le iktidar kavgasını sürdürüyordu.
    * * *
    Bir yığın alangirli ve kanlı ayak oyunundan sonra, yeniçeri de II. Beyazıt'a karşı ayaklanınca; II. Beyazıt tahttan vazgeçti ve Dimitoka'ya sürgüne gönderilirken, yolda zehirlenerek öldürüldü.
    Yavuz da tahta çıktıktan sonra, başta kardeşleri Şehzade Ahmet'le Şehzade Korkut olmak üzere, toplam 8 şehzadeyi boğdurttu.
    * * *
    Bu arada bendenizin de derdi, sıklaşmaya başlayan elektrik kesintileri. Özellikle Cihangir'de kesintiler 2.30 dakikayı bulmaya başladı.
    Bir de bizim daktilo makinelerinden birinin sol makarası, karşı makaraya doğru boşalan şeridi, otomatik olarak kendi üstüne doğru sarmaya başlamıyor.
    * * *
    Eski Babıali döneminden kalma ve hâlâ daha Babıali'de kalmayı sürdüren usta teknisyen Orhan Bey; bakalım bizim de vazgeçemediğimiz pancar motorlarından 20 yıllık olanının tık nefesliğine, bir çare bulabilecek mi?
    * * *
    Türkiye;'deki siyasal kutuplaşmalarla, çalkantılar; -tıpkı eski taht kavgaları gibi- tangur tungur sürüp gidiyor.
    * * *
    Faili meçhul binlerce cinayet ile, yılda 60 milyar dolarlık uyuşturucu kaçakçılığının gerçekleştiği bir ülkede; iç göçler de artarak sürüyor ve kutsallaştırılmış sloganlar arkasında kullanılan özellikle savunma harcamaları, hiç gündeme gelemiyorsa; çalkantılı bir döneme doğru kayılması doğaldır.
    * * *
    Son yüz yılda öldürülmüş, ezilmiş, yok edilmiş, cezaevlerine konmuş şair, yazar, düşünür, sanatçı ve bilim adamlarının listesiyle; yasaklanmış, toplanmış kitapların; gösterilmesi engellenmiş filmlerin, tiyatro oyunlarının bir listesi yayımlansa...
    * * *
    Bu tür listeler yayımlanabilir mi, yayımlanamaz mı bizim demokrasimizde?
    Son 80 yılda resmi araba alım ve bakımlarına kaç yüz milyar dolar harcandığı ile, sağlıkla ilgili alanlara ne kadar yatırım yapıldığı kıyaslanabilir mi, kıyaslanamaz mı?
    * * *
    Onlar-biz ayrımı; hangi kriterlere dayanmada; ırk ve din faktörlerine mi, yoksa gelişmiş olmakla, gelişmekte olmak mezürelerine mi?
    * * *
    Ihlamur Kasrı'nın bahçeleri ne kadar da güzel...
    31. Padişah Sultan Abdülmecit'in hayatından esintili bir sinema filmi yapılsa; nelerin değişip, nelerin değişmediği de daha berraklaşmaz mıydı?
    * * *
    Hoş bendenize kalsa, istanbul'un Roma egemenliği dönemini de, Bizans egemenliği dönemini de, Ceneviz egemenliği dönemini de yok saymaz; muasır medeniyet seviyesine ancak ortak bir sentez asansörüyle erişilebileceğinin tüm olanaklarını, -içine ekonomik bir şeffaflığı da katarak- vitrinlerdim...
    * * *
    O zaman Ihlamur Kasrı'nın da yaratıcısı Sultan Abdülmecit'in, 1839'da -bilerek, bilmeyerek- Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile nerelere çengellenmek istediği de daha 3 boyutlu ve derinliğine çıkardı ortaya...
    Sonra da sıra Atatürk ilke ve inkılaplarıyla, neden köylü ağırlıklı ve içe kapalı bir ülke olmanın aşılamadığına gelirdi.
    * * *
    Mesleğine âşık cilt hastalıkları uzmanı Dr. Prof. Vedat Sezer'le, şöyle azıcık gençlik yıllarımızdan konuştuk.
    istanbul'a gelmiş Amerikalı bir yakınımızın yanağında epey bir süreden beri belirmiş olan bir beni göstermeye gitmiştik kendisine.
    Ne kadar rahat, sakin ve uzman bir dille, kaygılanılacak bir durumun bulunmadığını söyledi.
    * * *
    Mesleğine âşık bir hekim olmak, yahut hekimliği daha çok para kazanmak için bir mancınık olarak kullanmak...
    * * *
    Sade hekimliği mi?
    Ya kutuplaşmaların üstüne oturduğu çatışmaların minderleriyle, vatan millet aşkıyla işlenmiş cinayetlerin ve çevrilen kanlı dolapların üstünde oturmaya çalıştığı gizli merdivenler ne?
    * * *
    Yazı lezzetinin toplumsal paylaşımı nerede; Hazine'den geçinmeli mesleksiz mevki sahiplerinin karşılıklı horozlanıp durmaları nerede?
    * * *
    Depremler Ege'yi de sarsıp durmasa, orman yangınları da yaygınlaşıp gitmese; hele hele şu elektrik kesintileri bu kadar sıklaşmasa...
    * * *
    Yoksa bendeniz nasıl çıkacağım o kadar merdiveni ve nasıl geçeceğim yazıları gazeteye...
    * * *
    Bizlerin derdi, ne bir bayramlıkla bir idamlık gömleğe sahip olmak; ne de su yolunda kırılacak testilerden biri olmak...
    Bizim de derdimiz yazıya layık olmak; kimsecikler böyle bir derdi, algılamasa bile...

    çetin altan
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük