Cok tehlikeli bir durumdur. Bir insani dusunerek yazdiklarindan tanimak yanlis olabilir.. cunku gercek kisilik ani durumlarda ortaya cikiyor. Mesela senle saatlerce tatli, tatli konusur, hayat dersi verir ki vay be ne kadar da iyi bir insan sanki benim bu dunyadaki aynam dersin.. ancak bir sinirli hali ile ak koyun kara koyun ortaya cikar. Tabi bir de yazdiklari ile kendini guzel- yakisikli tanitanlar var alakasi olmadigi halde... onlardan hiic bahsetmiyorum. Sanal alemin sanal oyunlarina gelmeyelim. Bir insani tanimak yasayarak, yuz yuze olur. Hatta o bile olmayabilir..
uzaktan uzaktan olabilir. ama aşkın vücut bulması, sokaklarda gezmesi için başka şeyler gerek. mesela tavır. nasıl durduğu, nasıl konuştuğu, nasıl baktığı, nasıl oturduğu en az yazdıkları kadar önemli. o yazılardaki melankoli dilinde de varsa, sıkılırsın. konuşmayı bilecek yani, konuşmak yazmaktan zordur. parmağındaki özgüven bakışında da olmalı. yüzüme bakmadan konuşuyorsa isterse yeni bir edebi akım başlatsın bir şey ifade etmez. olması gereken her şey yerli yerindeyse o aşk olur. en azından bende.
sözlükte olabilecek bir aşk biçimi. aslında mantıklı bakılması gerekir, her gün gördüğümüz insanların her konuda fikrini alamayabiliriz, ama yazdıklarına bakarsak onun iç dünyasını kıyısından köşesinden keşfederiz.
mümkündür. bloglara kadar gitmeden twitter ı ele alacak olursak, 140 karakter ile ifade edilmeye çalışılan düşünce yazılarında bile kendimizi bulabiliyoruz zaman zaman. e zaten bizi birine aşık eden, görsellik zannettiğimiz şeyin altında yatan, temel etken de ortak özelliklerimiz, benzeyen düşünce yapılarımız değil midir? oluyor yani böyle şeyler. yazan kişiyi tanısanız da tanımasanız da oluyor. ve söylemeden geçemeyeceğim ki; hemen hemen her düşündüğümüzü daha rahat söyleyebildiğimiz için sanal ortam daha gerçek aslında. ironi-gerçek farkı fark edildiği sürece.
zordur.
ama asla imkansız değildir.
şöyle ki;
bir başlangıç olabilir bu. önce yazdıklarının takibi; her okunan satırda yüze yansayan gülümseme, yazı sonu yeni yazılacak yazıyı bekleme heyecanı. sonra herhangi bir yazısını ele alarak atılan yorum içerikli mesaj. karşılıklı yazışmaya başlama ve nihayetinde gelecek mesajı bekleme heyecanı... günler ve hatta gecelerce yazılan karşılıklı mesajlar...
bakın işte başlangıçtır bu; sonu iki gönüle ve samimiyetlerine kalmıştır. samimiyet ve içtenlik şarttır.