günlerden birgün, yine her zaman ki gibi metrobüsün o 34a.zip modunda yolculuk ederken müzik dinleme ihtiyacı hissettim, eh otobüs bildiğin ziplenmiş, elim havada, hiçbir yere temas etmeden yolculuk edebilirken bunu yapmaz gerçekten marifet!
allem edip kullem edip, elimi cebime sokmayı başarmıştım. o da ne?! kulaklıklar birbirlerine dolanmış, hadi aç açabilirsen. neyse buradan geri dönülmez diyip başladık uğraşmaya her harekette farklı insanların farklı uzuvlarına temas ediyorum. bir yerden sonra insanlar da kıllandı; fordçuluk mu yapıyor yoksa cepçilik mi diye. iki tarafı da boklu değnek yani. artık insanlar iyiden iyiye rahatsız olmuş olacaklar ki uff puf etmeye başladılar. tam da o esnada kulaklıklar birbirlerinden ayrıldı. maaşallah öyle bir dolanmış ki açana kadar sabah sporunu yapmış oldum.
artık işlem tamamdır, açıcaktım ogün şanlısoy dan bakim gel cılız* ı sallayacaktım kafayı. tam açmaya niyetlendiğimde mavi ekran almamak adına Allah a sığındım;