Genel kanı iyi yazabilmek için çok okunması gerektiğidir. Ben bu fikre katılmıyorum. Elbette ki çok okumak özellikle sizden daha kaliteli yazarları okumak bir derinlik kazandırır ama asıl önemli olan pratiktir. Başarının anahtarı denemekten geçer.
Çok çetin bir müessesedir.Gecen gündüzün, damarın, kan dolaşımın ortada yok gibidir. Başka şeyler olur ruhiyatta; ilik-kemikte, sevda kalpte nasıl gizlenmişse bulup ortaya çıkar. Senin müessirliğin ve tamam oldu bittisiyle şahsiyetli şeyler pek yazılmıyor. Müessesenin dinamikleri var, var oğlu var. Mandalinayı koklayıp yerine koyalım olsun bitsinli kabul etmiyor dağlar, bayırlar, çoban çeşmesi, elhan-şita ve sevgili uyanacaklar. Bu çetin bir müessirlik ve muessese. Seni zehirleyecek Gam ve elem. 4 başı mamur kimin yazdığı okunur? Mutsuz olacak müellif, hayal inkisarı bol, deniz kenarında yalnızlıği köpüklü olacak sevgili uyuyan ve uyanacaklar. Sadete bir türlü gelemeyecek, saadetsiz kılmış dirim. Bıkmadan usanmadan, öf dahi demeden baş agrıları, öksürük ve uykusuzlukla ayakta kalıcak. bu müessese sigara dumanıyla tüter, saadetle söner...
Stephen King'in bir lafı var; "Kitap okumaya vaktiniz yoksa, yazı yazacak donanımınız ve de zamanınız da yoktur" diyerek yazar olmanın önceliğinin kitap okumak olduğunu vurgulamıştır. Bende hevesli bir kitap okuyucusu ve yazar olarak söylemek istedim. Hikayemin ilk bölümünün de linki burda http://w.tt/1IbMiRy