Ah, yağmur başlayacak
Ah, yağmur başlayacak
Ah, yağmur başlayacak
Ah, yağmur başlayacak
Ah, yağmur başlayacak
Ah, yağmur başlayacak
Ah, yağmur başlayacak
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
"Saat dört, yoksun
Saat beş, yok.
Altı, yedi, ertesi gün, daha ertesi ve belki kim bilir?
Kitap okurum
içinde sen varsın
Şarkı dinlerim içinde sen
Oturdum ekmeğimi yerim
Karşımda sen oturursun
Çalışırım, Karşımda sen
En güzel deniz,
Henüz gidilmemiş olandır
En güzel çocuk
Henüz büyümedi
En güzel günlerimiz
Henüz yaşamadıklarımız
Ve sana söylemek istediğim
En güzel söz
Henüz söylememiş olduğum sözdür..."
ey ehli deve yürüde endamını göreyim
sensiz geçen günlerin ecdadını skeyim
mecnun muyum ki bir am uğruna dağları deleyim
mecnunu da skeyim seni de skeyim
bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden
belki bir kişi bile gelmeyecektir bize
bir kemiğin izinde saatlerce yol giden;
itler bile gülecek kimsesizliğimize...
Ben güzel günlerin şairiyim
Saadetten alıyorum ilhamımı
Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
Mahpuslara affı umumiden...
Çocuklara müjdeler veriyorum
Babası cephede kalan çocuklara...
Fakat güç oluyor bu işler
Güç oluyor yalan söylemek...
karga güle kondu, sıçtı ortasına
kanadında 24 ayar bilezik, ziynetleri meydanda
altını pek severdi bu dul karga
ki hic aldırıs etmedi özcanına
sonuda güllü olmadı zaten kim vurduya gitti kır mezarlıgında..