yazarların şu anki ruh hallerini anlatan şiirler

entry74 galeri1 video2
    26.
  1. I went to the Garden of Love,
    And saw what I never had seen:
    A Chapel was built in the midst,
    Where I used to play on the green.

    And the gates of this Chapel were shut,
    And Thou shalt not. writ over the door;
    So I turn'd to the Garden of Love,
    That so many sweet flowers bore.

    - william blake
    0 ...
  2. 27.
  3. cicekler acılmaz oldu
    pınarlar icilmez oldu
    yâr bize gülmez oldu
    böyleymis kara yazımız.
    0 ...
  4. 28.
  5. sevgileri yarınlara bıraktınız.
    çekingen, tutuk, saygılı.
    bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı.

    bitmeyen işler yüzünden siz böyle olsun istemezdiniz.
    bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi,
    kalbinizi dolduran duygular, kalbinizde kaldı.

    siz geniş zamanlar oluyordunuz,
    çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.

    yılların telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği,
    aklınıza gelmezdi.

    gizli bahçenizde açan çiçekleriniz vardı,
    gecelerde ve yalnız.
    vermeye az buldunuz.
    yahut vakit olmadı.

    (bkz: behçet necatigil)
    1 ...
  6. 29.
  7. Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    Sonrası iyilik güzellik.
    1 ...
  8. 30.
  9. mutsuzluktan söz etmek istiyorum
    dikey ve yatay mutsuzluktan
    mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
    sevgim acıyor

    biz giz dolu bir şey yaşadık
    onlar da orada yaşadılar
    bir dağın çarpıklığını
    bir sevinç sanarak

    en başta mutsuzluk elbet
    kasaba meyhanesi gibi
    kahkahası gün ışığına vurup da
    ötede beride yansımayan
    yani birinin solgun bir gülden kaptığı firengi
    öbürünün bir kadından aldığı verem
    bütün işhanlarının tarihçesi
    bütün söz vermelerin tarihçesi
    sevgim acıyor

    yazık sevgime diyor birisi
    güzel gözlü bir çocuğun bile
    o kadar korunmuş bir yazı yoktu
    ne denmelidir bilemiyorum
    sevgim acıyor
    gemiler gene gelip gidiyor
    dağlar kararıp aydınlanacaklar
    ve o kadar

    tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
    sonbahar geldi hüzün
    kış geldi kara hüzün
    ey en akıllı kişisi dünyanın
    bazan yaz ortasında gündüzün
    sevgim acıyor
    kimi sevsem
    kim beni sevse

    eylül toparlandı gitti işte
    ekim filan da gider bu gidişle
    tarihe gömülen koca koca atlar
    tarihe gömülür o kadar
    1 ...
  10. 31.
  11. ekmek vardı tereyağı vardı utanılacak bir şey yoktu
    bir şey daha yoktu ama kavrıyamıyordum

    (bkz: büyük ev ablukada) (bkz: turgut uyar) ama sadece bu iki dize.
    1 ...
  12. 32.
  13. Ben ki bir ölüyü beklemekle geçirdim geceyi,
    Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini..
    0 ...
  14. 33.
  15. Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

    Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
    Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

    Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
    Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

    Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
    Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

    Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
    Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

    Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç,
    Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

    Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
    Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

    Herkese vermektesin, bir de bana versene,
    Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

    Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,
    Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
    2 ...
  16. 34.
  17. Her şey birdenbire oldu.
    Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
    Gökyüzü birdenbire oldu;
    Mavi birdenbire.
    Her şey birdenbire oldu;
    Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
    Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
    Yemiş birdenbire oldu
    0 ...
  18. 35.
  19. Sana gitme demeyeceğim
    Üşüyorsun ceketimi al.
    Günün en güzel saatleri bunlar,
    Yanımda kal.

    Sana gitme demeyeceğim.
    Gene de sen bilirsin.
    Yalan istiyorsan yalanlar söyleyeyim.
    incinirsin.

    Sana gitme demeyeceğim,
    Ama gitme, Lavinia.
    Adını gizleyeceğim
    Sen de bilme, Lavinia.
    2 ...
  20. 36.
  21. kederliyim
    kederliyim
    balkona çıkıp parmaklarımı
    gecenin pörsümüş derisine sürüyorum
    her yer karanlık
    her yer karanlık

    kimse beni
    güneşle tanıştırmayacak
    kimse beni kırlangıçların düğününe götürmeyecek
    uçmayı aklına kazı
    kuş fanidir.
    1 ...
  22. 37.
  23. sen bir akşamüstüydün
    bense aydemir akbaş.
    1 ...
  24. 38.
  25. 0 ...
  26. 39.
  27. 40.
  28. yatıyor şimdi o,
    yatıyor
    karanlık bir kuyunun dibindeki taş gibi,
    masamın üstündeki osuruk böceği.
    0 ...
  29. 41.
  30. Kısacık yoğun bir akşam
    Herkesin yüzünün bir anıya karıştığı
    Yoğun bir akşam
    Bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde
    Ve bir intihar üstüne söylenti
    Bütün kıyıları dolaştı durdu
    Kısacık bir akşam

    Kısacık serin bir akşam
    Kelebeklerin atlarla yarıştığı
    Yoğun bir akşam
    Bazı mektuplar damgalandı postanelerde
    Oturuldu bir takım şarkılar söylendi
    Bir adam bir kadının kapısını vurdu
    Kısacık bir akşam

    Neyi söylesem bir kahramanlıktı
    içinde azıcık buluştuğumuz
    Bir bulutla bir kağıt peçete arasında
    Kısacık yoğun bir akşam
    Şaşırdım hüznümü nerelere bıraksam
    Bir yanda kasıklarımın sarsılmaz gücü ve
    Kısacık yoğun bir akşam

    Her şey bir unutkanlıktı
    Arada bir deliler gibi kavuştuğumuz
    Tüfekle vurulmuş bir parsın yarasında
    Kısacık yoğun bir akşam
    Biliyordum bir soğuktu nereye varsam
    Bir yanımda bir el bir yanda vazgeçilmez bir sancı ve
    Kısacık yoğun bir akşam.

    Kim karıştırdı gerçekliğine
    Yaşadığım sonsuzluğun
    Ve oturuldu bir takım şeyler söylendi
    imla kurallarıyla mutsuzluk üstüne
    Kısacık bir akşam
    Duraladım ne yapsam

    Kim karıştırdı gerçekliğine
    Su terazilerindeki ensizliğin
    Ve fotoğraflar çekildi ben çıkmadım herkes eğlendi
    Araba vapurlarıyla denizsizlik üstüne
    Kısacık bir akşam
    O kadar kısa ki bir akşam

    Yüzümü suyun ardında buldum
    Kıyılar bu yüzdendir öyle dediler
    Kısacık yoğun bir akşam
    0 ...
  31. 42.
  32. uzunca zamandır görmeyeli seni
    bir başka kadın, bir hoş olmuşsun
    kollarıma alıp sarmayalı seni
    beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun.

    posta efsane şiirleri
    1 ...
  33. 43.
  34. kışı neden bu kadar çok sevdiğini
    ve neden her şeyin bir sonla noktalandığını
    sorma,
    ben de bilmiyorum.

    anı olacak bir şeyim yok
    her şeyin dünündeyim...*
    3 ...
  35. 44.
  36. seni düşünmek güzel şey, ümitli şey...
    dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
    fakat artık ümit yetmiyor bana.
    ben artık şarkı dinlemek değil,
    şarkı söylemek istiyorum.

    nazım hikmet ran.
    1 ...
  37. 45.
  38. entarimi * giy üstüne.
    aldığım jartiyeri çıkar kafama fırlat.
    oha şiirin sonunu bağlayamadım lan. (bkz: bir boka benzemeyen minimal şiir)
    o son jartiyeri çıkarmayacaktık.
    2 ...
  39. 46.
  40. iki yıldız arası göğe asılı hamak...
    uyku, uyku... zamansız ve mekansız, uyumak.
    uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı;
    harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı.
    ilgisizlik, herşeyden kesilmiş ilgisizlik;
    bilmeyiz ki, en büyük ilme denk bilgisizlik.
    usandım boş yere hep gitmelerden, gelmelerden;
    bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden!
    göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık;
    kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık.
    bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;
    raflarda toza batmış peygamberden bildiri.
    her gün yalnız namazdan namaza uyanayım;
    bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım!
    ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla!
    yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla... *
    1 ...
  41. 47.
  42. Ne içindeyim zamanın,
    Ne de büsbütün dışında;
    Yekpare, geniş bir anın
    Parçalanmaz akışında.
    ahmet hamdi tanpınar.
    1 ...
  43. 48.
  44. sanma ki derdim güneşten ötürü
    ne çıkar bahar geldiyse?
    bademler çiçek açtıysa?
    ucunda ölüm yok ya
    hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
    güneşle gelecek ölümden?
    ben ki her nisan bir yaş daha genç
    her bahar biraz daha aşığım
    korkar mıyım?
    Ah, dostum, derdim başka
    0 ...
  45. 49.
  46. Uykusuzluk ve pencerede bir kedi
    Gece boyu hiç konuşmadan durdu.
    Yağmurlar yağdı, dindi,
    Pencerede hep kedi,
    Ne geceye girdi, ne de uyudu,
    Baktı, baktı, baktı,
    Belli değildi doğmadığı, doğduğu. Özdemir Asaf.
    0 ...
  47. 50.
  48. fazıl hüsnü diyor ki ...
    ne diyor fazıl hüsnü ?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük