Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller,
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
"...Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylâk
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende..."
Hırsla çakarım kibriti,
ilk nefeste yarılanır cıgaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye,
Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin,
Ama akşam erken iniyor mahpushaneye.
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya...
gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
yanlış adresteydik,'kimliksizdik' belki
sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
biz mi yanlızdık, durmadan yağmur yağardı
üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
gidersen kim sular fesleğenleri
kuşlar nereye sığınır akşam olunca
sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
bir de seni ekliyorum susuşlarıma
selamsız saygısız yürüyelim sokakları
belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
yüreğimize alırız onları, ısıtırız
gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
gidersen kar yağar avuçlarıma
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
bir tufan olurum sustuğun her yerde
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Kendimin peşindeyim.
Kendimin, yani hakikatin.
Hakikatimin.
Tüm güçlü ve zayıf taraflarımla kendimin.
Yoldaşsız bir yolda.
Tek kişilik bir yolda.
Herkez gibi.Yalnız.
Yürüyorsam düşe kalka bil ki ısrarımdan.
Evet, kendimde ısrar ediyorum.Yolumda.
Israr etmek zorundayım.
O halde sen ey çocuk! Gülme! Çaresizim.
Kendimle aramdaki mesafeyi kapatmak zorundayım.
Büyüklerim gibi.Büyüklerin gibi.Efendimiz gibi.
Ölmek zorundayım bir an önce.
Hiç değilse ölmeden önce.
ben bu dünyanın devr-i devranını,izzet-i nefsini sikeyim,
yansın bu ibneler su veren itfayenin hortumunu sikeyim,
ben delimiyim mecnun gibi bir am için çöllere düşeyim,
verirse verir, vermezse leylayı da sikeyim.
tanrı'yla aynı fikirde değilim intihar edenlerin cehenneme gideceği konusunda. kainatın yaratılışına katılmaktan bıktığında ruhum, intihar edeceğim ben de denenmemiş bir yolla.
nerdeyse bütün akıllı kalpler intihar edip siktir çekmiş yeryüzüne.
ben ateist değilim, babasıymış gibi tanrı'ya küsen bir çocuğum. eğer tanrı intihar edenleri ve nietzsche'yi cehenneme gönderirse cehennemde yanmayı tercih ederim ben de, tanrı dürüstlüğü sever.
tanrı'nın hayal gücünü beğenmiyorum.
ben tanrı olsam peygamberler göndermez direkt konuşurdum insanlarla.
ben tanrı olsam hitler'i iyi kalpli bir yahudi olmakla cezalandırırdım, yahut yetenekli bir yazar yapardım onu. içindeki kötülüğü insanlara değil tuvallere boşaltırdı
ben tanrı olsam devletler yok olur gül kokulu bireyler var olurdu sadece, atlar çılgın zamanlar koşardı.
ben tanrı olsam düşünce gücüyle herkesin istediği karakter olmasını sağlardım, dünya bir şiirin yaratılım sürecine dönüşürdü böylece.
ben tanrı olsam intihar ederdim insanlarla birlikte acı çekmeyi öğrenemediğim için.
yarın çarşamba.
sevdiğim kızı göreceğim yine.
mutlu olmam için görmek yeterli.
içimde ayrı bir neşe.
yarın çarşamba.
hafta sonu gelmiş gibi mutluyum.
belki teklifimi reddetmemiştir.
belki ben hayal gördüm.
belki geri döner kararından.
içimde bir umut.
bekliyorum umudumla.
bu çarşamba farklı olsun.
edit: sen yanlız kalmaya mahkumsun cenabet. boşuna umutlanma. durum yine aynı.
yalnız kalmaktan daha kötü
şeyler de vardır hayatta
ama genellikle
bir ömür alır
bunun farkına varmak
o zaman da
çok geçtir
ve çok geçten
daha kötü
bir şey yoktur
hayatta
atamız kanuni sultan süleyman'ın güzel şiiri her türlü ruh halini düzeltmeye birebirdir. şöyle bir hastaneleri ziyaret edin bakın, gözleri görmeyen, ellerini kollarını kaybetmiş, türlü çeşit hastalıkların pençesinde inim inim inleyen insanları görünce, atamızın bu şiirin'in ne derece önemli bir şükür ifadesi olduğunu daha iyi anlarsınız. "halk içinde muteber (geçerli) bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" şu anki ruh halimi anlatan en güzel şiir budur...
Sen benim hiçbirşeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmemki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbirşeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz
Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde
Sen benim hiçbirşeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmemki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde
Sen benim hiçbirşeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmemki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesinle ağlayarak
Sen benim hiçbirşeyimsin...