Bakunin askere gidip gelmiş, sigortalı bir iş bulmuş şimdi evli barklı üç çocuk sahibi,
Marx bizim oralara pilastik fabrikası açmış, sigortasız işçi çalıştırır,
Nietzscheyi en son Tanrıya kalp masajı yaparken görmüşler sevgilim
Ben ise seni sevmemeye devam ediyorum, ve sevmeyeceğim
kötü. gözleri bile gülen bir insan göçtü gitti bu dünyadan. hemde hiç hak etmediği halde, boş yere... aşırı hız yapan şahıslara ne desem bilemiyorum ki şimdi ağzımı bozacam ama onu bile diyemiyorum. böyle insanları aramızdan almaya hiç ama hiç hakkınız yok.
edit : yüreğim coşuyor arkadaş. gözlerime zor hakim oluyorum.
Hani tırnak yazı tahtasına sürtünce iğrenç, iç gıcıklayıcı bi ses çıkar ya işte onu duymuş gibi bir his var içimde. Bi insan neden, nasıl bu kadar alıngan olabilr?
Yaş 18, heyecan, neşe, sevinç yazmam gerekiyor buraya sanırım ancak bu kelimelerin anlamlarını unutmuş gibiydim. Nefes nefese yaşanmış 18 yıl bana gurur hissettirebilir ancak son bir kaç gün içinde sanırım tanımlayamadığım duygular giriyor hayatıma. En çok da minnet, heves ve utangaçlık. Sözlüğün bana kattığı çok şeyler oldu şimdiye kadar ancak insan tanımak kadar yüce bir şey yokmuş bunu öğrendim. O insanın tasaları, sabahlamaları, bir işin peşinden koşma azmi, kendimi hatırlattı bana ve tabii ki yazması., benim gibi. Yazdığı en ufak bir entry de kendimi ararken, az önce gördüm bana yazılmış tek bir satırı. Teşekkür ederim yarattığın minnet duygusu için.