Her şey süsleniyor. Bir ev, bir kadın, bir cümle, bir itiraf, bir acı, Çoğu zaman bir hediye pakedi, bir yol, bir rüya, bir mekan. Ama Çok sevdiğin bir insanın mutlu olamıyor olmasını süsleyemiyorsun. Onu ancak sus'luyorsun. Kötü.
Mobilde kopyalayapıştır biraz zor ama ilkokulun vazgeçilmezleri başlığını okuyunca bi tuhaf oldum. Olmazsa olmalarını yazmış aslında arkadaş. Sümüklü çocuk, yakası kopmuş çocuk, çöp kutusunun başında kaleme tecavüz eden çocuk... işte o çöp kutusunun kokusunu hatırladım, açılan kalemden havaya yayılan ahşap kokusu mandalina kokusuna karışırdı. Ben bitene aşıktım, tedirgin değildim, korkusuzdum, hürdüm, dilediğim gibi gezer oynardım, sınırlarım sadece fiziksel sınırlardı. Yer çekimi falan işte. Güzel günlerdi. Gittik geldik.
fakirlik. 10 liralık kalemi 2 buçuk sanıp kasada 10 lira olduğunu öğrendiğimde yanımda kız var diye kalsın demediğim için cebimden 10 lirayı çıkarıp verdiğimden beri içim yanıyo.