8.5 nm pamuk yerine 6.5 nm kullanmak istiyorum, üretim kabul etmiyor. terminde sıçıcaz bu iş patlayacak. 2 nm evet ciddi bir fark ancak bazen ibnelik yapmadan bu işler yürümüyor.
Masanın altına kıvrılmak geçiyor aklımdan işe geldiğimden beri... bir ara kendi kendimi hasta olduğuma bile inandırdım, “olum böbreğin ağrıyo git eve yat amk” demeye başladım falan. Uyumak istiyorum ben.
eve yakın bir mevkide kilometrelerce uzunlukta bir kumsal olsaydı ve ben çıkıp kumların üzerine yüzü koyun düşene kadar tüm gücümle koşsaydım. hiç bitmeseydi, ay ışığı yol gösterseydi. öylece koşsaydım. hiçbir şey düşünmeden, her şeyi unutarak. gölgemi bile görmeseydim. bir hayal kurmadan yalın ayak. sadece kendimi yormak ve zihnimi boşaltmak için koşssaydım. ayaklarım kumlara battığında hırsla daha ileri atılsaydım. kan ter ve yosun koksaydı ellerim. koşarken deniz kabuğunu yerden kapıp kulağıma dayasaydım. daha da hızlansaydım. daha da öfkeli koşsaydım. denize doğru avazım çıktığı kadar bağırsaydım. kurtlar ulusaydı. ama ben yine ölesiye koşsaydım. yalnız. susuz. aşsız. öksürerek. zihnimdeki ve içimdeki her şeyi kumlara gömüp eve dönseydim. ne mükemmel olurdu. bi kumsal bulup ay ışığında koşmam lazım. en kısa zamanda. başka hiçbir şey lazım değil.
gitmek istiyorum. artık dayanamıyorum. bıktım artık. kendimi özgür hissetmiyorum. çok mutsuzum burada. evlilikten başka kurtuluşum yok, evlenmeyi de ben istemiyorum. ağlamaktan başım çatladı.
Uzun bir yolculuğa çıkıp(uzunca bir süre dönmemek şartıyla) yolculukta bana eşlik eden kişiyle Sesimiz kısılana kadar sadece bob seger ve bob dylan şarkılarına eşlik etmek.
yanında olmak, hiç almadığım kokusunu taaa içime çekmek, ona sarılıp; beni hiçbir zaman bırakma demek.. nasıl özlüyorum nasıl.. Nasıl tütüyor burnumda.. Sesini unutuyorum ve bu hayatımdaki en büyük çaresizliğim..