sözlük yazarlarının etrafında an itibarı ile gelişen olaylardır. Sobanın üzerindeki tavada mis gibi patates kızarıyor, yavaş yavaş kokusu da geliyor. Evden dışarısı ise sakin. Ha birde galatasarayın gol yediyi haberi eve neşe kaynağı oldu.
yazar kasti ile anlasilabilecek buyuk cenahlar ve kaldi mi onlar artik mahlasina kurban gidebilecek olasiliktir efendim. zira olay daha duz bir zeminde ve daha basit anlasilabilirdi, dolayisiyla ortada ibnelikten baska bir hadise de yok gibi. ofisde benim kadar cani sikilan biri daha var mi acaba? yillardir girmedigim sozluge girip bir seyler yazmaya baslama istegim de bunun ifsasi gibi. nokta vesaire.
bahçede uslu uslu yatan köpeğin üstüne hortumla su sıkan bir bahçevan ve köpeğin irkilerek ve korkuyla uyanması akabinde gidip bahçevana tahrik edici şeyler söylemem ve adamın özür dilemesi.
yavşak ya, sen uyurken üzerine su sıksalar anamın amı diye bağırır fırlarsın yerinden.
televizyonda bir müzik programı açık fakat ses sonuna kadar kısık. dizimag2'den supernatural'ın son bölümünü doldurdum, birazdan izlemek için. şuan son kez summertime sadness dinliyorum. masanın üstünde limonlu soda ve çekirdek var. çekirdeğin yarısı bitmiş, sodayı daha yeni açtım. tam karşımda da kedim; furby'i dövüyor ya da cinsel ilişkiye girmeye çalışıyor. anlayamadım.
Sağımda çamaşırlar var kurumayı bekliyorlar , solumda ev arkadşım almış eline telefonu salak salak bakınıyor tv de the big bang theory açık saçma bir dizi.
4 kedim de rahat uykularından uyandı, deli danalar gibi oradan oraya koşturuyorlar. arada bir şeyler devirip beni korkutuyorlar - ki en büyük zevkleridir-. onlar dışında herkes uyuyor ama benim yine bir türlü uykum gelmiyor.
yatağım, ben ve duvarlar... bakıyorum, bakıp da göremediğim loş ve soğuk bir karanlığa. beynim boşlukta gibi, fikirlerimse o boşluğun denizinde yol alan bir gemi sanki. kaptan benim, pusulam aklım; kuzey aydınlık, diğer yönler kapkaranlık... odanın içindeki nesnelere bir ad vererek bilincime onları tanıtıyor beynim, ben etrafımı incelemeyle meşgulken.