Oturma odasındayım. Sauronun disleri nickli yazarın üstüne Yeğenim oturuyor, halam da saniyede bir tansiyonunu ölçüyor böyle tuhaf bir durumdayız işte.
az önce bi kediyi araba ezip kaçtı. hemen bir panter emel belirdi. şuan 'ayy hayvan gitti, öküz gibi araba kullanıyo bunlar' diye bağırıyor. yoldan geçen insanlar bir kediye, bir emele bakıp yollarına devam ediyorlar.
edit: panter emel suan yoldan geçen delüğanlıları çeviriyor 'şu kediciği kenara taşıyın ah oglum' diyerek.
edit 2 : camı kapayıp odama geçtim.
6 Ay sonra girecek olduğum sınava çalışmak için çıkardığım kitaplar, motivasyonumu doruklarda yaşarken alt katta oturan müsveddenin son seste müziği açması ve inatla kısmaması. Ha diyince kütüphaneye gidemeyeceğim bir yerde* oturuyor olmanın verdiği çaresizlik sonucu masada bırakılmış kitap.**
dışarıda güneşli bir hava, insanlar tramlar ile şehir merkezine akıyor. nehir kıyısı muhtemelen cıvıl cıvıl, insanlar barlara oturmuş pessac veya st.emilion çıkışlı şaraplarını tüketmekle meşgul. imkanı olan muhtemelen arcachona gidiyordur.