yazarların şiirleri

entry64 galeri4 ses1
    39.
  1. Değerdi veya değmezdi kim bilir bunu fakat
    Gelenleri değil gidenleri devrederdi hayat
    Sanılan aksinden daha net ve ağızlarda kekremsi bir tat
    Zaman geçtikçe geçmiş acılar önümüze çıkar fazla kat.
    3 ...
  2. 38.
  3. su gibi dalgalandı içim yıldızlara baktığımda
    nehrin serinliği coştu kibarca
    parmaklarımın kanı çekildi kenara
    dans etti göz bebeklerim yıllarca
    kanattı, kandırdı beni bu kanatlı
    bir Karat daha bırakmadı hâl
    vuruldu çehresi düşük Asabi kuş
    artık uçsada hissedemez rüzgarı
    aşk bu öldürür adamı
    yahut diriltir ölü olanı
    zaman akarken geri
    sorgulattı ruhu zincirlerle
    kelebek ki o kelebek
    bir zaman fâri.
    0 ...
  4. 37.
  5. hangi kelime seni anlatırdı?
    hangi dilde bulsam en çok yakışanı?
    belki hasret seni açıklardı
    ona da belki sen kızardın..
    bu kadar basit mi anlattın?
    umut mu deseydim acaba?
    gecenin en tenha zamanında,
    gözlerim kan çanağı,
    takılı kalmış telefon ışığında.
    ya da ruhumdan mı bahsetsem,
    hani şu beslemeyi unuttuğun ,
    günlerce susuz bıraktığın..
    sadakat zaten olamazdı,
    ben sana hicret ederken,
    senin aynı hızda kaçtığın..
    feda mı desem yani fedakarlık?
    bir gülüşe ömrü yere serdiğim,
    ama o da sana uymazdı ..
    korkudan da mı bahsetsek?
    sensizliğin tir tir titrettiği,
    sensizliğin değil düşüncesinin dahi..
    ama kalsın bu kadar kafi,
    sen hayat olmalıydın,
    ağladığım,güldüğüm ve nefes aldığım
    ilk bisiklet sürüşüm,
    ilk okuldan kaçışım,
    ilk yenilgim ilk zaferim,
    ve son durağım..
    çünkü o kadar acımasızdın
    ama bir o kadar da güzel
    hayatın anlamı ancak hayat olabilirdi..
    2 ...
  6. 36.
  7. bir sokak lambası buldum kendime
    her gece randevulaşıyoruz penceremde
    ben ona bir ton hikaye anlatırken
    o yalnızca ışık vermekle yetinmekte
    başım cama yapışık kalır
    nefesim ve soğuğun etkisinde bir buğulanma
    buğuyu silen parmaklarım hasretide siler mi?
    silemez, ama bu detaylar her an içime siner
    hadi bir muhabbet kuşum gelsin girsin hayatıma
    tadım tuzum yerine gelsin
    kaçak oynamak yok artık
    kartlarım baştan teslim
    deliler deli olduğunu bilmezlermiş
    ben ise akıllı olduğumu bile bilmiyorum
    ama yıldız lazım hayatıma
    gökten düşüp içimi yakacak
    karanlık sokaklarıma ışık olacak
    çünkü sokak lambam da yetmiyor artık
    hayallerim ona da fazla geliyor sabah olunca kaçıp gidiyor
    yine umudu keklik yapıp avlamaya çalışıyorum
    ben kovaladıkça o ustalıkla kaçıyor
    ama ne olursa olsun gülümsüyorum
    çünkü ben gülümsedikçe hayat kaçmaktan yoruluyor.
    1 ...
  8. 35.
  9. Bazen bir yatak,
    bazen bir oda,
    Bazen bir dam altı,
    bu kadar küçüktür bazen dünya.
    Bazen de bu dünyaya sığmaz dünyan.
    içinde kaybedersin kendini çoğu kere.
    evrenden bile büyük olsa da bazen,
    Aslında gözünün gördüğüdür dünya.
    asıl mesele senin nasıl baktığın dünyaya.
    Sanma sakın bir tanedir,
    bu alemde ne kadar insan varsa.
    her insanda da var bir dünya.

    şimdi yazdım.
    4 ...
  10. 34.
  11. saçlarından bir tel buldum yine
    hayalini aradığım evimin bir köşesinde
    sahi neden uğramıyorsun bu aralar?
    çok özlettin kendini
    en azından arada bir görünüyordun bana
    yüzümü güldürüyordun ya
    hayalini bile çok görüyorsun artık bana
    abartma diyorlardı hani
    saçmalama biri gider diğeri gelir
    diğeri geldi ama sen gelmedin
    sen gelmeyeli tam 20 yıl oldu mihriban
    alıştım bir şekilde doğru
    fakat hayalini kuramamaya alıştım sadece
    diyorum ya bu aralar uğramıyorsun
    o yüzden biraz takıntılıyım, boşver beni
    her hikayenin sonu mutlu mu olurdu?
    yoksa mutlu olmak için mi hikayelerin sonu öyle yazılırdı?

    not: aşk senaryodur. sadece içimden geldi :D.
    1 ...
  12. 33.
  13. Şiirden ziyade şiirimsilerdir. Okunmaktan çok yazılmak için yazılmışlardır. 4 ay önce yazdığım bir şiirimsi. iğrenç olduğunu biliyorum. Bağışla beni ey Sokrates Usta!

    Kuşlardan Öğrendiğimiz

    Kuşlardan öğrendiğimiz
    Uçmayı yürümekten kolay kılacak
    Tesadüflerden kurtulmak için bir silah
    Unutmak için bir yol
    Kaldırımlarında yalnızlığın izi olan

    Gidipte dönmediğimiz
    Ayrılmayı daha zor kılacak
    Üçümüz için bir çözüm
    Sen, ben gene sen
    Dönmeyi hiç düşünmediğimiz
    0 ...
  14. 32.
  15. ipekten serilir akşam üstü, başımızın üstüne.
    En güzel zamânıdır gökyüzünün,
    kırmızının bin tonunu ayıklarız, gevrek saatlerde.
    Altında deniz varsa bir de,
    ikiye bölünür matematiğimiz.
    susarız.

    izleriz sadece
    Ben genelde seni,
    Sen genel olmayan yerlerde beni.
    Müsait olunca evren,
    Aynı evrede kararsız bir çift göz,
    Gözlerin ikisi de nemli.
    Bana baksa kuruyacak.
    Bana baksa rengini bulacak.
    Kan kırmızı yeşilinde,
    Kırmızı ayıklanacak.
    Yalnızlık,
    Su yolum benim,
    Nerede olsa bulurum.
    Belki ortağım olur bu gece,
    Farid farjad abimiz,
    Kemanın dili yok
    Farjad'ın yalın-azlığı,
    Kemanın göz yaşı var,
    En çok kemana yakışan yaşlar.

    Bu şiir en az benden,
    En çok senden bahseder.
    Sen siz geçsede kelimeler üstümden.
    Ortak bir dilimiz olsun,
    Hiç konuşmayalım,
    Bakmayalım,
    Bakışmayalım,
    Bir akşamüstü
    Sadece denize bakalım,
    Girmeden içine yüzelim,
    Aklımızın içinde sarılalım,
    Yüzleşelim,
    belki birleşelim,
    Belki yalnızlıklarımı çıkartırız üstümüzden.
    Belki tek bir kelime ederiz,
    Bu akşamüstünden.
    Bu heba edilemeyecek gözlerden.
    Yeşile,
    Yenile, yenile.
    Şimdi seni düşünmenin saatindeyim,
    Tam ortasındayım,
    Yelkovan yanıyım.
    Tıkırtısız geçiyorum.
    Korkarım,
    düşüncem uyanmasın.

    Sessiz harfleriyim gözlerinin.
    Sus diyor.
    Susuyorum.
    Bir akşamüstü,
    Birlikte susalım mı ?
    Susarız.
    0 ...
  16. 31.
  17. Edebiyatım var içinde munzur dağları
    tarihim var içinde mehmletlerim
    kabrim var içinde al bayrağım
    gayelerim var içinde çocuklarım

    Hürdür insanlarım ..
    zar tutsan da şaşmaz vatanım
    elle karışmaz topraklarım.

    mekanın cennet olsun ulu önder.
    1 ...
  18. 30.
  19. Bir kelebek misali konar kokun siner göğüsüme,
    Gökyüzü seninle güzel günler senle dönsün hep,
    Adımı kazıttım eminim derin bir yerde gönlüne,
    Hayatımın tek şeridini istemsizce ikiye böldü rap,

    Senle bunla başedebilirdim eğer çekip gitmeseydim,
    Dinleseydim seni ve bizi tek kalemde silmeseydim,
    Biz deseydim sen ve ben diye ayırt etmeseydim,
    Besleseydim sokağa atmayıp da sahiplenseydim.

    Nerdesin kim bilir, özlemim seninledir,
    Yeter bu kadar uzaklık, emin ol delirmedim,
    Gelir dedin, döner dedin ve bana güvendin,
    Ben hep boşa çıkardım ve de ümit vermedim,

    Özür dilerim zoru denedim kolaya kaçıp gerildim,
    Kendimle çelişiyorum biliyorsun biraz delirdim,
    Sözlerim basit kaçar ama anlayana derindir,
    Sensin beni anlayan ve benim kalbim senindir,

    Düz olmasa da yürümeye devam ediyorum malesef,
    Hiç belli etmesem bile içimde biraz var esef,
    Kulağım bazen duymaz seni bence şimdi al ses et,
    Bu bir bitiş değil kelebek ya kabul gör ya pes et,

    Hak hukuk davası hiç umrumda değil inan bana,
    Sen iyi ol gerek yok başka falan filanlara,
    Adını arıyorum okumak için bakıyorum duvarlara,
    Internet, reklam, dizi, film ve gözüm kayıyor ilanlara,

    32 satır yetmez asla hislerimi yazmaya,
    Öyle bakışların var ki şifa verir bir hastaya,
    Nasıl diye sorma iste anlatamıyorum basbaya,
    Olurum zamanla seni tüm hayatına paylayan,

    Yeşil çekik gözlerin ve anlatılmaz özlemim,
    3 ay oldu tamamen uzağındayım kokun ve teninin,
    Ne kadar sitem etsemde bunlar benim seçimim,
    Çok zor olacak emin ol bu kalpten geçişin.

    -p.a.r.
    1 ...
  20. 29.
  21. güneş güne bakar
    ay çekirdeği hayat
    gece saklardı siyahı
    bak karalar bağladım.
    maszn
    0 ...
  22. 28.
  23. Marka köpek 3

    Divane oldum, mecnun oldum marka köpek diye diye
    terrier kaniş nere, taso, presa canario nere
    marka köpeğin tırnağı incinse, olurum ben divane.
    bazıları der kırma köpeklerde var barınaklara biraz baksan
    yahu hayır kurumu muyum ben sen lütfen biraz yol alsan
    -------------------------------------------------------------------
    seviyorum işte var mı dahası marka köpek gördüm mü oluyorum en bağnazı
    senelerce hayvansever tanındım ama aslında marka köpek delisiymişim anladım
    yarım kaldım marka köpeksiz yarım, marka köpeği 100km öteden tanırım
    burnum almaz onlar gibi koku ama ben buldum mu marka köpeği yalarım.
    0 ...
  24. 27.
  25. marka köpek 2 - Seçici hayvansever

    Terrier diye köpek mi olur, kanişten dost mu olur
    yok mu şöyle bir doberman kalkık dik kulaklısından
    pekinez ve teacup yorkshire var dediler yeminle kediden farksızlar
    onlarda marka köpek ama bmw varken şahin'e binmem

    benimde olsun artık iyi marka bir köpeğim, ne pug gibi komik
    ne golden rettriever gibi kalıbına ters...
    olursa kardeşim yok mu şöyle kocaman bir kangal en mangal yüreklisinden
    sahibine dost olan, husky gibi puşt olmayan...

    Marka köpek şiirim (#36160571)
    0 ...
  26. 26.
  27. gidersin bir gün
    ya güle oynaya, ya küfrede küfrede

    ama illa gidersin
    her yazın ardından gelen,
    güz gibi gidersin

    zaten ya gelmemişsindir hiç
    yada zaten gideceksin!
    3 ...
  28. 25.
  29. 24.
  30. Marka köpek

    Hastasıyım marka köpeğin, onu sokakta gezdirmenin
    Dik kulaklı dobermanlar, serin kanlı rottweilerlar
    Hastasıyım ben marka köpeğin.
    Bazısı der kırmalarda can, olma marka delisi
    Onlarda can ama olurmu süt gibi beyaz dogo gibisi

    Lanet olsun seviyorum işte alamam ben kırmasını,
    Aldım mı alırım yanıma yakışanını
    Geniş ağızlı american bulldoglusu, presa canariosu
    Deli olurum cane corso gibi marka köpeğin
    2 ...
  31. 23.
  32. Dalgaların ruhuyla, denizin müziğiyle karışmış bir gece,
    Sevgisini anlatamayan bi kadın,
    Yüreğini saklamış bir adam.

    Kum taneciklerinin uçuştuğu bir sahil,
    Kalbimin unutamadığı tek yaz günü,
    Bi çift kahverengi göz,
    Gözlerimi alamadığım.

    Öyle doyasına bakıyorum ki,
    Bir daha bakamazsam diye,
    Öylesine korkuyorum ki,
    Ona bir daha sarılamazsam diye.

    Sonra ne mi oluyor?
    Ona bir daha öyle bakamıyorum,
    Bir daha öyle sarılamıyorum,
    Bir daha öyle sevemiyorum.

    Bazı zamanlar hayal ediyorum,
    Yanımdaymış gibi,
    Saçımı okşuyormuş gibi,
    Mutlu olduğu zamanki gibi.

    Ama olmuyor,
    O geceyi unutamıyorum,
    Dalgarın sevgime eşlik edişini unutamıyorum,
    Bana sarılışını unutamıyorum.

    Mutluyum derdi bana,
    Ne kadar mutluydu?
    Her yastığa başımı koyduğumda,
    Hep bunu düşünürdüm.

    Sonradan anladım ki,
    iki gün sonra bırakacak kadarmış.

    Şimdi geriye dönüp bakıyorum,
    Tüm yaptıklarıma , pişmanlıklarıma,
    Belkide onu sevgime inandıramadım diyorum.

    Hikayenin sonunda ,
    Adam yüreğini saklamaya devam ediyor,
    Kadın ise,
    Her gece onu düşünmeye.
    4 ...
  33. 22.
  34. mutluluğu her zaman, her fırsatta kovalıyorum.
    her seferinde nefesim kesiliyor, tıkınıyorum.
    mutlu olmak, sevmek, sevilmek bu kadar zor mu?
    peşinden koştuğumuz düşler hiç bir zaman yorulmuyor mu?

    bu kadarı yeter. sonrası mahreme girer.
    0 ...
  35. 21.
  36. Hüzünler dağılıyor sokaklara yine
    Demek ki bu gece ışığım hiç yanmayacak
    Sigaramı bile avucumda saklayıp saklayıp içeceğim
    Ve karanlıkta kaybetme korkusunu yaşayacağım
    Sabaha dek…
    Söndürdüm işte ışığımı
    Lakin…
    içim daralıyor ötesi yok
    Utanıyorum…
    Bu ben değilim
    Sigaramın dumanı gibi uzağım erişilmeyen
    Özleme sarılmış mektup
    Güneşe açılmış tomurcuk
    Umut…
    Evet sen ve ben
    Belki biraz eksik ve kıyısındayız, sevdanın
    Biz belirlemiyoruz çizgilerini kabul
    Ne önce…
    Ne şimdi…
    Ne sonra…
    Yapay mı desem
    Alelacele konduruluvermiş renkleri
    Bütün işe yaramaz gemilerin Haliç’e terkedilişi gibi
    Tükenişin çoğalan çelişkilerimi desem
    Hani herkes içine saklamış savaşları
    Hüzün öncesi akşam yorgunluğu ile sarmaş dolaş
    Fırtınaları dışlayarak
    Kağıt, cam ve hayal arkalarına
    Sessiz ve rahat
    Lakin,
    Hep başkalarının belirlediği dünyalarda
    Yarın bizim bi’tanem yarın bizim
    Acılarımızı derimizde soluması gibi
    Yarın bizim…
    Terini silmeyi unuttuğumuz alnımızın
    Acelesiz ıslanması gibi yağmurda
    El ele ve sevgiye doğru
    Evet…
    Sevgi: Utanmadan yaşayabilmektir
    Belki uykuda gülümseyen çocuk yüzü
    Alıp başını gidebilmek belki
    Duvar diplerinde kurşuna dizilmek
    Güzel bir sevdayı yaşarcasına
    Belkide…
    insanca ölmeyi bilmek…
    0 ...
  37. 20.
  38. Gökyüzün sönükse maviden,
    güneşin doğmuyorsa pencerenden,
    yıldızların dahi yoksa gecende,
    nefes alıyorsan dahi, sen ölmüşsün arkadaş.
    2 ...
  39. 19.
  40. ağır ağır geçtik kalabalıklar arasından atarken kalbimiz serçe kanadı hızında
    kaldırım taşlarında gördüm gözlerinin öne eğilmiş başımı gördüğünü,
    gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü.
    yüzümü yüzüne tutamam korkutur beni yüzün.
    boğulurum elalarında! gençliğim yok artık.
    yok artık kulaç kulaç sarılarak aştığım yaşların.
    yok artık bembeyaz bir çarşaf duruluğun.
    ilk kez sokağa çıkan bir çocuk gibi sanki ölüm…
    belki senin omuzundan dağılan, benim uzanamadığım saçın..
    belki toprağa süzülen yağmurun kokusu boynun…
    Hayır! hiç biri.
    Birbirini tanımayan iki yabancı gibi solumdan geçişin ölüm...

    /BedBin
    0 ...
  41. 18.
  42. sözlük yazarlarının yazmış olduğu şiirlerdir.

    (bkz: #30408685
    0 ...
  43. 17.
  44. ben gökyüzümü kaybettim kaybedeli,

    kuşlarım uçmayı unuttu.

    gökyüzümün kuşları,

    hasretimin kuşları,

    sevdamın kuşları...

    her biri kırdı bir kanadını,

    bir kanatları kırık,

    gökyüzümün kuşları,

    hasretimin kuşları,

    tek kanadı kırık,

    şiirimin kuşları.

    tek kanatla uçmaya çalıştılar,

    tek kanatlı göküyüzümün kuşları,

    hasretimin kuşları,

    sevdamın kuşları...

    tek kanatla koşmaya çalıştılar,

    koştular koştular, takıldılar.

    gökyüzümün bulutları,

    hasretimin bulutları,

    sevdamın bulutları,

    çelme taktı tek kanatlı,

    hasretimin kuşları,

    hasretimin kuşları,

    sevdamın kuşları,

    düştüler bir denizin en dibine,

    tek kanatlı kuşlar,

    yüzmeye çalıştılar,

    göküyüzümün kuşları.

    her biri,

    her birinin bir kanadı kırık.

    griden siyaha çalan tüylerinin olduğu kanatları

    kırık,

    masmavi denizin en derininde,

    tek kanatları kırık,

    uçmaya çalıştılar,

    hasretimin kuşları.

    masmavi denizin dibinde,

    tek kanadı kırık

    sevdamın kuşları.

    koştular tek kanatlarıyla,

    eşsiz gökyüzüne tekrar ulaşabilmek için,

    sevdamın beyaz kuşları.

    ve artık,

    ne o gökyüzü bana aitti,

    ne masmavi denizin en dibi.

    masmavi denizin en dibinde,

    tek kanadı kırık

    şiirimin kuşları.

    her kuşun tek kanadı kırık,

    artık sahipsiz kalmış,

    gökyüzümün kuşları.

    artık ne uçmaya gerek kaldı,

    ne şiir yazmaya.

    tek kanadı değil,

    kalpleri kırık

    hasretimin kuşları,

    şiirimin kuşları,

    sevdamın kuşları.

    sevgilerle, k.
    4 ...
  45. 16.
  46. tek lambalı sokaklarda yürürken hemde 1 küçük rakıyla bütünleşmişken düşüncelerim hep senden oluşuyor,
    sadece senden oluşuyor,
    ne yürüdüğüm yol düşündürüyor ne de gecenin soğukluğu üşendiriyor,
    hiç bıkmadan yürüyorum, aşk; yürüdüğüm sokaklarda seni görebileceğimi düşündürüyor.
    6 ...
  47. 15.
  48. Bugün bekledim gelmedin
    Sana ne ettim görmedin
    Böreklerimi açtım yimedin
    Elin gızlarına Mı gönül virdin?

    Dipnot; sinirim bozuldu.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük