yazarların şiirleri

entry63 galeri4 ses1
    63.
  1. diyorlar bana: kalsın şiir de söz de yerde!
    sen araştır, göklere çıkan merdiven nerde?
    nfk
    0 ...
  2. 62.
  3. BU ŞiiR BÜTÜN DOKSAN DOĞUMLULARA GELSiN-
    Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.

    Dante gibi ortasındayız ömrün.

    Delikanlı çağımızdaki cevher,

    Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

    Gözünün yaşına bakmadan gider.



    Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

    Benim mi Allahım bu çizgili yüz?

    Ya gözler altındaki mor halkalar?

    Neden böyle düşman görünürsünüz,

    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?



    Zamanla nasıl değişiyor insan!

    Hangi resmime baksam ben değilim.

    Nerde o günler, o şevk, o heyecan?

    Bu güler yüzlü adam ben değilim;

    Yalandır kaygısız olduğum yalan.



    Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;

    Hatırası bile yabancı gelir.

    Hayata beraber başladığımız,

    Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;

    Gittikçe artıyor yalnızlığımız.



    Gökyüzünün başka rengi de varmış!
    3 ...
  4. 61.
  5. Biliyorum, sana açılan geçitler mühürlü,
    Ve sen, hiçbir zaman göğünde yıldız saymadın benimle.

    Yakınız; ama aramızda uçurumlar büyüyor,
    Gölgeler, taşlar, dikenli teller gibi.

    Her sabah, bir rüyanın küllerinden doğuyorum,
    Ve her seferinde yalnız senin ışığını görüyorum.

    Sen, sislerin ardındaki son liman;
    Sen, içimdeki savaşın zaferi ve yenilgisi.
    Bu girdaba düştüğümden beri, bir daha huzur bulamadım.

    Artık bir kuş gibi oradan oraya savruluyorum,
    Oysa ki güçlü bir ağaçtım eskiden, kökleri sağlam.

    Hiç hatırlamam, paylaşılan bir ekmeğin yavan tadını,
    Ve içim kaldırmaz bölünmüş parçaları.

    Kaç kez izledim seni uzaktan,
    Kıyıya yanaşan bir gemideki yolcu gibi;
    Her dalga senin adını mırıldanıyordu,
    Her şarkı, bizim için yazılmıştı sanki.

    Tek taraflı bir sevda insanı ne kadar küçültüyor,
    Nasıl da unutmuşum, senin başka bir göğe baktığını.

    Safça ve seni üzen pek çok adım attım;
    Affet beni, bir daha olmayacak.

    Artık, yollarımızın kesişmemesi için bir deniz yaratıyorum,
    Ama bu öyle kolay değil elbette.

    Yavaşça öğreniyorum, yalnız rüyalarda sana dokunmayı;
    Bu bile az bir huzur getirmiyor bana.

    Terk ederim bu kenti gerekirse,
    Sensiz geçen her an bir anlam bulur belki.

    Söz veriyorum, varlığımı hissettirmem,
    Son bir isteğimi de söyleyebilirim artık:

    Bir gece yarısı yazıyorum bu sözleri,
    Ne olur okuma gri bir sabah vaktinde.

    kilitli ufuklar - 2020

    (bkz: yazarlar vs şairler)
    0 ...
  6. 60.
  7. dağlar taşlar tesbih eder allahuekber
    yarimin türbanına şimdi kim eller
    kaldık dımdızlak otuzbirden yüz göz şişer
    bal ağzından bir kaside canım çeker.
    0 ...
  8. 58.
  9. Bir kilo şeker olmuş elli lira
    Babadan miras yok ev kira
    Ulan ne çok gelmiş bu ay fatura
    Neyse bir şekilde ödenir ya.
    2 ...
  10. 58.
  11. Gökyüzünde parlayan yıldızlar,
    Senin gözlerinde kaybolan parıltılar.
    Bir gülüşün, baharın tazeliği,
    Kalbimde açan bir çiçek gibisin sevgili.

    içindeki deniz, derin ve huzurlu,
    Dalgalarında kaybolurum, her anı kutsal.
    Sesin rüzgarla dans ederken usulca,
    Bütün dünyam senin etrafında döner.

    Elini tuttuğum an, zaman durur,
    Aşkın ateşiyle içim yanar, hiç sönmez.
    Sen yanımda oldukça, her şey güzel,
    Hayatın anlamı, sensin sevgili.

    Gözlerine baktığımda evreni görürüm,
    Sonsuz bir sevda, ebediyen sürdürürüm.
    Birlikte yazdığımız bu aşk hikayesi,
    Her dizede sen, her nefeste sevgilim,
    sen benim her şeyimsin.
    6 ...
  12. 57.
  13. aklımda Fikrimde hep tangan,
    hülyalı rüyalı kalçaların var,
    sevmemek mümkün mü güzelim seni,
    beni kahreden o memelerin var.

    söz müzik Mustafa keser değil ben amk.
    1 ...
  14. 56.
  15. ınında ında ısı
    sebepsiz ınlama
    biri benimi anıyor
    seviyorum sanıyor
    hödö hödöt höt
    galbimde ırılmadık
    ermi ıraaktın
    aptığınla sölediğin
    nedense haarklı
    asumun ahı aheste alınır
    bırak kazandım zannetsin zavallı...
    banyoda falan bazen okuyom bu şiiri.
    selam ve edebiyatla
    2 ...
  16. 55.
  17. Çul çaput yerde, evler boş.
    Hasırlarda sıkışmış geçliğin son hatırası.
    Kaçmasın kervan, yetiş koş!
    Vaktidir artık, tam sırası.
    Kırçıl tepenin keli başında.
    Su temiz, kirli şoy maşrapa sapında.
    Yorulmak nedir bilmeyeceksin, öyle yap!
    Geçsin geçen, gülmeyeceksin, hiçe tap!
    Hepsinin yeri var, çalap katında.
    Bir oturup soluklanalım dersin;
    durur çayın, soğuk bardağın.
    Tanrım afiyet versin;
    solmasın gül benizin, taze yaprağın!
    1 ...
  18. 54.
  19. Şeker pembesi rüyalarda;
    çubukta takılı pamuk şekerin enfes tadında;
    çocukluk kaygıları kağıt helvaların son ısırıklarında...
    BULUTLAR ÇOCUKKEN,ŞEKER GiBi PEMBE MiYDi ACABA?
    Bir lunaparkın tahta atında ya da hiç değilse bir iZBE MAHALLENiN KENAR PARKINDA;
    sıra beklenen zincirli salıncağın sevinçli gıcırtısında...
    Bayram sıcağıyla dolan ocaklarda;
    parlak gözlü mangal yürekli abilerin,delikan damarlarında...
    Dar taş sokakta ebelenen,cepteki cam bilyelerle sobelenen,
    yırtık pabuçlu kafadarın, dürüst ve muzip dostluğunda...
    insan güzel çocukluğunda;"yaşamadım" deme boşuna...
    Yaşamıştır ya;unutmak gelir herifin oğlunun işine;
    düşer fani olanın peşine;
    satar şeker pembesi rüyalarını ve de geçmişini de...
    0 ...
  20. 53.
  21. Ne dersin hey akıllım.
    Sanma alemin kir pasına kapıldım.
    Sade öyle sanmada fikirsiz muradın.
    Değmez bu yalana ettiğin, iradın.
    Hakk'a harca özünü, dinsin feryat figanın.
    Kul olmaz günahsız, kendini ne sandın.
    Bir et kemik içinde onmaz BEN varım.
    Üfledi BEN'i tene, ayırdı, olmaz hiç kârım.
    Alemde yek O'dur BEN'im medarım.
    Kimi sorar: Nedir be hey, günah sevabın!
    Kim olursun ki; derdi düştü içine akıllım.
    Yek olandan geldim, kuru bir Can'da turabım.
    0 ...
  22. 52.
  23. Wattpad kapandığı için şaheser şiirlerimi sizin ile paylaşamamak beni derinden yaralıyor.
    0 ...
  24. 51.
  25. Nasıl vereyim yarınımı sana,
    Maziye dair hatıratım sende kaybolmuşken,
    Zamanın aynasında akseden hüznümle,
    Mahzun gönlümde bıraktığın izler silinmezken.

    Dünümü alıp götürdün sessiz sedasız,
    Her anı hüzünle yoğrulmuş bir hayal şimdi.
    Viran olan ümidin köşkünde,
    Sensizliğin sahrasında kaybolmuş bir ömür.

    Ferhat gibi dağları deldim de nafile,
    Kerem misali yandım aşkın ateşinde.
    Lakin ne hazan yaprağı kaldı elimde,
    Ne de baharın müjdeli sabahları.

    Vuslat ümidiyle yanıp tutuşan kalbim,
    Şimdi virane, şimdi sessiz bir han misali.
    Aşkın harabelerinde saklı kalan,
    Gelecek mi, belki de geçmişin bir yansıması.

    Ey sevgili, sen ki dünüme sahip çıkmadın,
    Yarınlarımı nasıl vereyim sana,
    Bu gönül yorgun, bu gönül yaralı,
    Bir daha nasıl açılır umut kapıları sana?

    Figan eyledim gök kubbeye, lakin nafile,
    Maziye dair izlerinle avundum.
    Gönül defterinde kalan izler,
    Şimdi bir hatıra, bir yadigâr yalnızca.

    Zaman aktı geçti, nehirler misali,
    Seninle kaybolan dün, bir daha dönmez geri.
    Şimdi soruyorum kendime sessizce,
    Nasıl vereyim yarınımı sana, nasıl?
    19 ...
  26. 50.
  27. 49.
  28. Ev sevdiğim şiirlerden biri "istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı."
    1 ...
  29. 48.
  30. O
    Öyle bir yoldaş ki yolda değil.
    Hem O'na giderim hem yol O'nun.
    Hem O'nunum hem O'ndan uzakta.
    Bana en yakın O, en uzak da.
    1 ...
  31. 47.
  32. Ürkek bir mutluluk hali
    Seni istiyorum, cesur bir itiraf
    Farkındayım
    Titrek kalbim çarpıyor
    Dudaklarından çıkacak kelimelere
    Kitlenmiş kısık gözlerim
    Ha ıslanmış ha ıslanacak
    Islatacak kendinden habersiz varolan
    yüzümün ince çizgilerini
    Küçük derelere dönüşerek
    Akıp gidecek arkasında tuzlu anılarla
    Belki...
    Korkutma beni bekletme beni
    Ürkek bir kuş misali
    Salıver avuçlarından gökyüzüne beni
    Zaten döner bulurum yine seni
    Sıcaklığın çekiyor beni
    Baktıkça boğuluyorum içinde
    Kayboluyorum düzlemlerinde
    Çöküyorum dizlerimin üstüne
    Hepsi senin için
    Mutlu ol istiyorum, tut elimi
    Sürükle oradan oraya elimin ucundaki beni
    Ben zaten olmuşum deli
    4 ...
  33. 46.
  34. öyle mısralarım vardır ki, anlamları bin deniz
    öyle denizlerim vardır ki, her damlası benden iz.

    kağıda usulca damlarım, yağmur kokar sayfalar
    camlarım temizi kirletir; gözlerimdir sayfalar.
    4 ...
  35. 45.
  36. Yalnızlığın akşamı,
    Saklı ezgilerinde.
    Kulağımda veda makamı,
    Kalbimde iki hece.
    1 ...
  37. 44.
  38. Perdelerini çektim, pencerelerini kapadım
    Kapılarını kitledim kalbimin
    Gönül bu belli olmaz
    Uçar kaçar bir kuş gibi
    Konar avcı bir kedinin omzuna
    Sonra dua et dur
    Kırmasın diye kanatlarını kalbinin

    Eskiden açıktı kapım, bacam
    Derdim kim sızacakmış içeri
    ilahi güldürmeyin beni
    Zaten benim karnım tok böylelerine
    Karnım tok, sırtım pek
    Kaşlarım siyah, tenim beyaz
    Sevemem kimseyi
    Sadece yaratıldı diye, ki
    Bu bir başarıysa; ait ailesine

    Şimdilerde elimde bir kupa kahve
    Bir küçük defter
    Yazmak için bir dizi mısra
    Şükretmek için yalnızlığa
    Düşünüyorum;
    Yalnızlığı sev, yalnız bırakandan ötürü
    Güzel, ben bunu yazarım bir kenara
    Yanına beyaz yıldızlar koyarım
    Gecenin karanlığında
    Aralayıp perdeleri
    Seyre dalarım kapalı pencerelerimin ardında
    3 ...
  39. 43.
  40. Islık çalınan bir gecenin şafağında hüzün kokan begonya
    Sen misin gelinen noktada son umut
    Yüz kızartıcı suçlar işlense de be dünya!
    Sen mi büyüksün ben mi küçük?

    Sağ sağlim çıktım diyemem amma
    inat etmedim, sakın aldanma
    Senle yarışmadım dünya, ego yapma!
    Sen kazanmadın bunu, bil haddini
    Değerin benim elimde, unutma
    4 ...
  41. 42.
  42. türk çocuktur yaşamaz babasız,
    karanlıkta kılavuzsuz, lambasız.
    artık çiftlik değildir memleket,
    malikane yazılmaz taşında,
    tepesinde kahramanlar olunca.
    bu memleket daim gitmez ileri,
    ilk sıraya aristokratlar dolunca,
    paslı kalmış kalbindeki cevheri.
    tutun kızlar tutun birleşsin eller,
    çalın sazlar çalın kırılsın teller,
    dönün kızlar dönün kıvrılsın beller,
    uzun siyah saçlar tel tel dökülsün!

    Yazsaydım böyle birşey yazmak isterdim.

    (bkz: Kemal sunal)
    (bkz: metin Akpınar)
    (bkz: propaganda)
    0 ...
  43. 41.
  44. Değerli bir sandığın içindeki eski püskü çarşaflar
    Bulantılar, karartırlar ve daimi çekilen tozlu acılar
    Sen gelirsen bunlar kimine göre son bulsa da,
    Gidişin değil mi doğuran sancılar?

    Hak etmediğin hakkı aramak için yola çıkarsın
    Yolda aradığın kadar unutmak için
    Umudunu ufaltır da atarsın
    Sen sanırsın ki savrulurum ve sonunda
    Son durağım olacaksın…
    4 ...
  45. 40.
  46. 39.
  47. Değerdi veya değmezdi kim bilir bunu fakat
    Gelenleri değil gidenleri devrederdi hayat
    Sanılan aksinden daha net ve ağızlarda kekremsi bir tat
    Zaman geçtikçe geçmiş acılar önümüze çıkar fazla kat.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük