şimdi yazmaya başlasam entryi göndere bastığımda mesaiyi bitirmiş olurum. o derece diyeyim siz anlayın.
abartmıyorum lan. sadece şu ufacık şeyi söyleyeyim buradan anlayın ; 4 ay önce bu çalıştığım yerde işe başladım. iş yerim büyük bir tekstil sitesinin içerisinde bir ofis. eminönünden kalkıp buraya gelen bir otobüs hattı var. ondan başka hatlarda var ama hepsi çok boktan 500 t gibi istanbulun yarısını turlayarak geliyorlar. bir tek bu kısmen düzgün bir güzergahtan geçerek 30-35 dakikada buraya geliyor. ben bu otobüse binmeye başladığımdan beri seferleri saçma sapan bir hal aldı. sefer saatleri sürekli değişiyor sürekli seferler iptal oluyor. bir abi ile tanıştık gelip giderken. salı sabahı onunla konuşuyorduk ve adam şunu dedi " 8 senedir burada çalışıyorum ilk defa bu otobüsün böyle olduğunu gördüm 8 senedir hep vaktinde gelir en fazla 5-10 dakika rötar yapmışlığımız vardı ne oldu anlamadım" dedi. ben de ses etmedim "abi kusura bakmayın benim yüzümden oldu kesin" diyemedim. desem büyük dayak yiyeceğim çünkü her sabah 25-30 kişi oluyor o otobüste. milletin düzenini yıktım geçtim bahtsızlığım ile *
Kazalar sık başıma gelir. Geçen gün sokağa çıktım. Tam arkamdan bir gürültü sesi geldi. Döndüm motorsiklete araba çarpmış, bir adım geride olsam benimde başıma bir sey gelecekti. Allah korudu. Belki de bu bir şanstır bilemedim.
dünyaya gök taşı düşse direkt head shot yapar. şanssızlığın boyutu o kadar ilerledi ki o gök taşı da öldürmez 110 yaşına kadar yaşanır ve yatalak yaşanır.. var mı artıran ?
Sınav haftasında hep aynı gıcık hoca beni buluyor ve benim sınıfıma geliyor. Kopyamı yakalamıştı bir kez, şimdi her seferinde cebimi, kollarımı kontrol ediyor bunak karı.
Bu kadın benim başımda olduğuna göre %100 falan olmalı.
Poster kızı biri vardı lisede. ismi özlem ama soyismini vermeyecem. Malum sözlük abazanları facede insta da aratmasın. Bir fırsatını bulup bunu eve attım. Ve cebimde Ucuz bir tane kondom. Önce öpüştük sonra beni aniden itti geriye doğru. Sıktı kendi hatta ıkınmaya başladı. Korkmuştum olduğum yerden neler olduğunu sordum mutfağa koşup bir bardak su getirdim ki ağlamaya başlamış. Özlem ne oldu sana özlem konuş. Ses yok sadece ağlıyor. Daha sadece öpüşürken böyle olduysa birde içine girdiğimde neler olur diye düşündüm bir an.
1-2 dakikalık bir ağlamanın sonunda çekingen yalvaran bir sesle "mika ben galiba altıma kaçırdım".
Bir gün otobusde yanimda oturan bir hanimefendi ile muhabbete basladik artık birbirimize Telefon numaralarimizi verme asamasina geldik ki, birden telefonu çaldi kisa sure konustu ve kapatti ve aglamaya basladi ne oldu diye sordugumda abisinin kalp krizi gecirdigini ve hastaneye kaldirildigini soyledi. Ayni durakta indik, acil șifalar diledim ve evin yolunu tuttum.
Şöyle söyleyeyim yıllardan beri hep 2 olan kontenjan ben başvurduğum sene 1'e düşürüldü ve ben 1. Asil sonrasi 1. Yedek oldum. Ertesi sene baktım kontenjan yine 2 olmuş.
Eski manitamla, Yeni manitamla ve manita olma yolunda yürüyen manitamsıyla hiçbir şekilde buluşmak için sözleşmemişken dördümüzün de alakasız bi yerde aynı anda karşılaşmamız.
Şöyle açıklayayım ygs'ye 14 saat kala boynum tutulmuştu ve boynumdan koluma vuruyordu oynattığım zaman, hiç uyumadan geceyi hastanede geçirerek ygsye girdim.
Dünyanın öteki ucuna gidip şans oyunu kazansam, kazandığım gün aynı ülkede ışid tarzı bir sisteme geçilir ve şans oyunu oynayıp kazandığım öğrenilince gelip kolumu bacağımı keserler. Daha sonra hızını alamayanlar gelir ve beni o halde döverek linç ederler.
Eminim bu konuda.