bugün

kampüsden içeri girerken bir prenses gibi hissetmiştim kendimi. sanki herkes dudaklarımdan dökülecek sözlere bakıyordu.
gerçekten kibre kapılmıştım. ta ki o ağacın dalı gözüme girene kadar.
çığlığımla kimse kalmamıştı etrafımda. prenseslik kısa sürmüştü.
cadı olduğum ortaya çıkmıştı.
Neden puanının bu kadar düşük olduğunu şimdi anlıyorum demiştim gerisini siz pay biçin.
Valla ikinci öğretimdim, işten çıkıp üni ye gelmiştim,
ilk derste bize c++ da "hello world" yazdırmışlardı.
Boş bir bankta otururken iki tane salak kızın gelip saçma salak hareket çekmesi sonucu bu kadar salağı anca bir sınavla toplayabilirlermiş dediğim kurum.
Benimkisi berbattı.zaten kendi şehrimde okuduğum için üniversitede çok fazla tanıdığım ve sevmediğim insan vardı. Hepsini gördüm ve bi sigara yaktım.
Birinci üniversitenin ilk günü merak duygusu hakimken, ikinci üniversitenin ilk günü sadece bıkkınlık vardı.
Yaa 18 tabi. Universitenin ilk gunu saga sola bakiyorum herkes benim tedirgin bakislarla etrafi suzuyor. Muhendislik fakultesinin onu ana baba gunu kampanya var sanki. Ust siniflar belli ediyor zaten kendini boyle cool etrafi katmiyor ve arkadas gruplari var. Biz cobansiz koyun gibiyiz etrafta sonra ders var diye.ciktik jeoloji muhendisliginin katina. Girdim sinifa herkes ufak ufak kaynasiyor bos elemanlarda var gittim en arkaya coktum hocayi.bekliyoruz derste ingilizceymis bekle bekle dur hoca gelmedi ders bos tabi zilin calmasini bekleyenler vardi ya ilk gun dusun amk. Dedim bunlarla ayni diplomayi alicam. Sonra biriyle tanistim sohbet muhabbet ettik kaynastik sonra ikili kiz grubu vardi onlarla da tanistik oyle arkadas olduk sonra bos bos diger dersi bekledik 10.30dan 1.45e kadar dedim boyle olucaksa surekli sictik unide. Sonra boyle gecti gitti omrumuz fakultede.
Edit : sunu da anlatayim dur. 3 saatlik ders bekleme aninda napalim ne edelim derken 2 tane jeofizikten 2 ablayla tanistik sohbet ettik falan sonra onlarin arkadaslari geldi tanistik konusuyoruz derslerden sinavlardan nasil oluyor kim var.kim yok. Sistemi anlatiyorlar hocalari anlatiyorlar gozumuz korktu bildigin dedim bu bolum bize zindan olacaak bitmeyecek dedim herhalde bu bolum. Insan biraz over dimi gom gom nereye kadar icimi bir sikinti coktu dedim ben gidiyorum bi yerlere nereye falan derken yemekhaneye gittik hep beraber ogle yemegi icin 1.25 tlmis ogle yemekleri de dedim uygun gayet. Onlarda secmeliymis anasin satayim esnaf lokantasi gibi.
Üniversiteye herkes özene bezene giyinip gitmişken ben tişört kapri ve terlikle gitmiştim.
ilk dönem okula hiç uğramadım ikinci dönem gittiğimde hemen 100 kişilik birinci sınıf grubunun arasına kaynadım içlerinden 5 kişi ile tanıştım 6 yıldır hala arkadaşız.
imza kağıdını görünce 'bir kampanya falan var herhalde demiştim' meğer malum yoklamaymış.
Harry in hogwarts ekspresini arar gibi bir gun olmuştu benim için. Binaya girer girmez kendi bolumumden, kendi dönemimden biriyle tanistim. Sonrasinda sinifi aramaya basladik. Ondan sonra bize bekleyin listeler asilacak falan filan dendi. Oturduk binanin icinde bir yere. Sonra iki kişinin bizimle ayni bolumde oldugunu ve bi hocayla konustugunu gorduk. Sanki harry in "mugglelar mi?" Dedigini sahnedeki gibiydi. Peşlerine takildik. Hizli gidiyorlardi baya. Sonra 4 kişi olduk. Guvenlik gorevlisine tekrar sordul 1 saate belli olacak, asilacak falan dedi yine. Sonra dedik ogrenci kartlarini alalim bari.

Gunun sonunda 4umuz de yok yazildik. Meger bizim bolumden olanlar cok onceden siniflarina alinmislar. O gun hepimiz o guvenlik gorevlisine kufurler ettik.
ilk günden derse geç kalmıştım. Hatta tek geç kalan bendim sözlük. Nasıl başladıysam o şekilde de bitirdim zaten çok istikrarlıyımdır.
Son günüm olmasını isterdim ancak üç yılımız havaya gitti, son senemde bırakıyorum.
sarhoştum hatırlamıyorum.
Cami avlusundan ev arkadaşı bulmuştum kendime.*
Eleman 4 sene boyunca

- fikri firar beni cami avlusunda buldu demişti herkese.
Hoca gelince ayağa kalkmıştık. Lanet gelsin ya. Tabi hoca bu saygılı davranıştan ötürü teşekkür etmişti ama utanmıştık bi kere.
lavaboda saati soran kızın yanına yaklaşıp "şey, ben kimseyi tanımıyorum, bugün birlikte takılalım mı?" demiştim, kız da kabul etmişti ve tüm gün birlikte dolaşıp sohbet etmiştik.
o günden sonra her görüşümde o zamanki salaklığım aklıma gelir ve bu girişkenliğimden(!) dolayı kendimi tebrik ederim.
Kampüs yeni taşınmış üst sınıflar bile dersliklerin yerini bilmiyodu günümün yarıdan çoğu derslik aramakla geçti dersliği zor bela bulduktan sonra derse girdim. Ben gelmeden beş dakika önce hoca yoklamayı toplamış. Çok içim acımıştı.
sınıfa '' merhabalar arkadaşlar, hoşgeldiniz'' diyerek girmiştim. e tabi ben sınıfa öyle girince onlar da beni üst sınıftan zannetmiş, hoca gelip tanışma faslına başlayınca gerçeği anlamışlar.
okulun ilk gününe takım elbiseyle gelen bir elemana gülerek geçmişti.
Unutulmayan gündür.

Ulan lisede zar zor uğraşıp kamu yönetimi bölümünü kazanmışım, sen daha ilk dersten kamuda iş yok özele gidin de.

Senin gibi bölüm başkanının şarap çanağına...

Edit: adam haklıymış lan, valla.
Çoğu zaman olduğu gibi tek başımaydım diye hatırlıyorum.
Volta sonra gene volta daha sonra gene volta. Sonra arkadaş...
Sınıfa girer girmez 2 arkadaşımı bulmuştum. Sonra biri yanlış gelmiş başka bir sınıfa gitti. Diğer karşılaştığım kişi ise üniversitedeki en yakın dostum olacaktı. Lisedeki ortamdan sonra onlarsız ne yapacağım demiştim onların yerini tutmasa da insan bir yerden sonra alışıyor. Yine de lise ortamı çok başka.
Lisedeki en yakın arkadaşlarımdan biriyle şans eseri aynı üniversiteyi kazanmıştım. Dolayısıyla ilk gün korkusunu heyecanını birlikte paylaştığımız için beklediğim kadar kötü geçmeyen gün.