Tren, otobüs, uçak gibi ulaşım araçlarına kesinlikle saatinde yetişemeyeceğiz, kaçıracağız korkusu. Bazen ter ter tepinirdim hadi evden çıkalım artık diye.
Oyuncak bebekler. Sonra ögrendim bu gerçekten bir fobiymis literatürde de pediofobi diye geçiyormuş. Hala daha karanlıkta vs oyuncak bebek görsem aşırı rahatsız olurum.
evin koridorları labirent gibiydi. yani tamam o kadar değildir ama ben de bedenen ufak olunca uzun ve karmaşık geliyordu. tuvaleti de en sona koymuşlar. koşa koşa gidip geliyordum.
Stephen king'in romanından uyarlanan bir film vardı (bkz: it) o filmden sonra palyaçolardan ölesiye korkmaya başlamıştım. Bu yaşa geldim hala hazetmem.
bostana gittiğimde olmuş karpuz bulamamak. *
o yüzdendir ki hala tarlada koca koca karpuzlar görüdğümde içimi sevinç kaplar. koparmasam da gidip şöyle bir iki tık tık yaparım.
Dizilerde ki cehennem sahnelerinden ve kendi hayal gücümle uydurduğum canavarlardan. Bir de bunlar hep uyurken aklıma gelirdi ciddi ciddi altıma işerdim. Okula başlayana kadar bezlenmiştim çok afedersiniz.
tipsiz bi ümraniye sapığı vardı tvde her haberde çıkıyordu herifin robot resmi kendisinden daha korkunçtur herhalde. bembeyaz hayalet gibi. karanlık bir yerde yanlız kalınca o aklıma geliyordu nereye kaçacağımı şaşırıyordum.