Otobüs yedek parça sektörü. Bildiğiniz sanayi ortamı. Kazandığım halde üniversiteye gitmeyeceğimi öğrenince papaz efendi (babam) sözde ceza olarak göndermişti. 8 aylık bir ızdıraptır ve çok şey katmıştır diyebilirim.
17 yaşımda 2014 ağustos ayında bağcılar'da bir matbaa atölyesinde işe başlamıştım. sabah 9 akşam 7 çalıştığım işte ilk ay 600 lira gibi komik bir ücret almıştım. 2.ay 700 lira olmuştu maaşım. sene 2015 sanırım o sıralar asgari ücret 1300 lira civarıydı. benim maaş 700 liraydı ama ekim-mart ayları arası sezon olduğu için hemen hemen hafta içi her akşam 22:00'a kadar çalışıp 1500 liraya yakın ücret alıyordum. (mesai dahil) 2 sene sonra işten ayrıldığımda geride 1300 lira maaş ve 9 aylık sigorta bırakmıştım.
Mecburiyetten bir kağıt fabrikasıdır.
Askerden yeni gelmiştim. bir sürü yere başvurdum cevap gelmedi.
Bende, alanım dışındaki ve vasıfsız eleman arayan bu yere başvurdum.
Ulan daha ertesi gün aradılar. Gidip görüştüm hemen işe aldılar ve pazartesi gel başla dediler.
08:00 - 18:00 ve sadece sabah servis var. "Akşam eve neyle dönersen dön" diyorlar.
Fabrikada 300 kişi çalışıyor ve hepsi erkek.
Sanki bir askeri kampta, asgari ücrete çalışıyordum lan.
Molada, genelde escort muhabbetleri yapılırdı. Fabrika Tuvaletinde, Gazetelerin magazin ekleri bulunuyordu.
Sanırım Bakıp bakıp 31 çekiyorlardı.
Cumartesi akşamları iş çıkışı, bir arabaya 4-5 kişi binip, otobanda travesti kovalayan abiler vardı.
Pazartesi günleri bu mevzuları anlatırlardı.
Ben çalıştığım süre boyunca sesimi kalınlaştırıp konuştum. Birader, aga gibi ifadeleri hiç sevmezdim.
Fakat ortama ayak uydurmak için:
Hacı, aga, gardaş, birader... Gibi laflar kullandım.
ilk maaşı aldığım gibi de istifa edip numaramı değiştirdim.
Ve Bir daha da fabrika ortamında hiç çalışmadım. Gerçekten çok zor. Bana ters.
Liseyi bitirdiğim sene dersane param için marketlerde içecek dağıtıyordum sonraki sene üniversite harcım için marketlerde raf düzelttim. Sonra üniversite bitti mesleki staj sonra uzmanlık vs mesleğimde çalıştım.