yazarların yozgat anıları

entry3 galeri0
    1.
  1. Ankara' da arkadaşlarla mekanda oturuyoruz. Saat gece 01: 00 gibi. Arkadaş ' hadi lan kalkın bir yerlere gidelim. ' diye söylenmeye başladı. Sonrasında tabi iddialı laflar da ortaya
    atılınca:
    -tamam lan nereye gidiyoruz?
    -Yozgat.
    -Ne işimiz var yozgat' ta?
    - sorgun' da termal oteller var oraya gider, testi kebabını da yer geliriz. Bir çılgınlık yapacaksak tam olsun.
    - iyi hadi kalkın gidelim.
    Neyse beş kişi gece vardık sorgun' a girdik otele. Sabah açık büfe kahvaltıya inip sadece elma ve tahin pekmez yiyebildik. Tüm sorgun kahvaltıya gelmiş. Süpürmüşler herşeyi.
    indik hamama havuza girdim. Kısa bir süre sonra 1,65 m derinlikteki havuza balıklama atlayıp dibe vurunca heyecan başladı tabi. Burun kırık, alın açılmış oluk gibi kan akıyor. Tampon yapıp o sırada da ambulansı çağırdık. Boyunda omurlikte bir sıkıntı olabilir diye elimiz ayağımız titremeye başladı. Adamın iki hafta sonra düğünü var.
    Tatil günü, doktorlar da yok gitmişler. Neyse kaymakam, başhekim derken velveleye verdik ortalığı.
    Yozgat' a gitmeli yok burada yapılsın ameliyat derken aldılar içeri.
    Zaten gerginiz bir de hastane polisi:
    - ifadenizi almamız gerekiyor efendim. Savcı hanımın talimatı var.
    - adamı baş aşağı havuza attık çakıldı. Ne ifadesi?
    - savcı hanım...
    - iyi peki verelim ifade.
    ifadeden sonra polis memuru devamlı yanımıza geliyor, bir şey lazım olup olmadığını soruyor. Meğer savcı hastaneden izinsiz ayrılmayalım diye gönderiyormuş yanımıza.
    O kadar yozgatlı' yı ilk defa orada gördüm. Müşhade odasında. Çoğu yaşlıydı. Yanlarında da eşleri veya çocukları. Biri vardı ki çok ilginçti. Şekeri yükselmiş adamın. Adam eşinin her hareketine her sözüne küfür ediyor. O küfürleri ilk defa orada duydum. Bir de meraklı amcalar vardı. Yanımıza gelip gizemli bir şekilde:
    - delikanlıya noldu yeğenim?
    Adamlar hastalarını bırakıp yanımıza geldiler.
    Bizimki de çıktı içerden yirmi küsur dikiş atılmış. iz de kalacakmış. Neyse buna da şükür dedik. Ailesine haber verelim bari. Kim arayacak peki? Tartıştık tartıştık kimsenin yemedi tabi. Kendisi arayıp durumu anlattı.
    Akşama kadar hastanede kaldık. Arkadaşın durumu iyi olunca ben de rahatladım. Güzel bir hemşire vardı onun peşine takıldım tabi.
    ilgilenen arkadaşlara şükranlarımızı ileterek yola çıktık ankara' ya dönüyoruz. Yol boyunca olayın ironisini yapıp güle oynaya geliyoruz. Aracın ön koltuğunda yaralı arkadaş oturdu. Ankara' ya girdik diye sevinirken mamak' ta öndeki araca bindirdik gümmm. Kısa bir şok indik indiler aşağı. Öndeki araçtakiler bizim arkadaşı öyle görünce paniklediler.
    Adam yeni oldu sanmış. Biz de:
    - çarptık hemen sarıp sarmaladık diye söylendik.
    Tutanak tutuldu işler bitti. Ben:
    - bence burada dağılalım. Bir arada olursak başımıza birşeyler gelecek. Kelle koltukta geziyoruz.
    Dağıldık, olay yerinden ayrıldık.
    Güzel bir anı oldu bizim için. Geçen gün düğünü de yaptık. izleri makyajla kapattı kuaför. Ailesine karşı mahcubiyetimiz de oldu ama herşeye rağmen heyecanlı bir gündü.
    in yozgat stay in yozgat.
    2 ...
  2. 2.
  3. yozgat blues filmi ve Ankara dan memelekete giderken şehir içinden geçerken bende kalan anılardır.
    1 ...
  4. 3.
  5. sivas'a giderken otobüsün durduğu coşkun dinlenme tesisleri adlı fabrika görünümlü mekanda sabahın 6'sında garsonun önüme bardağı kırarcasına attığı çay.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük