2013 yıl başında yazdığım bir yazı karşıma çıktı. 7 sene önce nasıl bir kafa ile yazmışım ben bile şaşırdım.
"2013 yılının ilk günü...
Klişe manken sözleri vardır ya... kimse aç kalmasın, dünya barışı felan...
Bazıları alıyor ellerine sazı saymaya başlıyor...
ben bu lafları dinleyince kendi kendime soramadan edemiyorum...
dünyadan, devletten, insanlardan bu kadar beklentin var da... kendin neden hayatında radikal değişikliğe gitmek istemiyorsun..
Bazılarının değişmesini istemek seni değişik yapmaz...
Tamam rahatlatır...gevşetir...mutlu eder... ama emin ol insan başkalarının değişmesini isteyeceğine kendi değişse başarılı olur.
Lafım kime...
- Her gün hiç şikayet etmeden kazık kadar oğlunun pantalonunu ütüleyen, yemeğini yapan anneye, her gün bunları rutin olarak yapar ama...hiç te oğluna bundan sonra elbiselerini sen ütüleyeceksin diyemez...
- Senelerdir hiç tatil yapmadan işkolik gibi çalışan esnafa... hepte işlerden başımı alamıyorum palavrasına yatan esnafa...
ama gerçek anlamda azıcık düşünse parayı ne kadar sevdiğini ondan ayrılmamak için bedenini ve zihnini yormayı göze aldığını hiç düşünmez.
- Aşık olduğu erkek için zamanını, kariyerini, ailesini harcayan kıza...erkeğin gölgesi olduğu erkek uğruna kendi gölgesini unutan kızlara...
- Okuduğu bölümden nefret etmesine rağmen...babasından korkup babasının seçtiği hayatı çizen öğrenciye...
- Sevdiği insan burnunun ucunda yaşıyorken, sırf korktuğu için, kendine güvenmediği için, elaleme rezil olurum korkusu ile ilelebet kaçırmayı göze alan erkeğe...
Bunlar gibi herkesin hepimizin sorunları, takıntıları, korkuları var biliyorum...
Ama bunların çözümü kolay...
Elinize bir kağıt alın... ikiye bölün... bir tarafına isteyipte başardıklarınızı... bir tarafa istemeyipte başardıklarınız yazın.... ve bakın bakalım...kimin hayatını, kimin korkularını yaşıyorsunuz..."