Güneşe dönüp bir kahve içmek doğuşuna şerefe der gibi.
Susuzluğunun ve sensizliğin derin ic yanmasında biraz daha kendimle konuşmak.
Biraz daha şizofrenik hal takinmak topluma inat.
Sevdikçe daha cok sevmek seni.
istedikçe ve arzuladikca seni; yokluğuna inat resmetmek seni hayatımın icine.
Oysa ne garip değil mi?
Seni duymak, seni hissetmek bu kadar uzaktayken...
Ben güneşin doğuşunu sana atfediyorum.
Günaydın diyeceğim günü beklerken...
Bütün yarınlardan tek beklentim dolu dolu geçmesi.
Hiçbir yarın için ne yapacağımı düşünmek, planlamak, hakkında konuşmak istemiyorum. Yarınlar gelsin ve biz o yarınlardan asla pişman olmayalım. Acıyı tadalım ama dolu dolu. Mutluluğu yaşayalım ama çılgınlarcasına. Doğayı keşfedelim. En özgün, en yalın haliyle. Sevgiden başka şeylere anlam yüklemeyelim. Hırsı, parayı bir kenara bırakalım, yarınların tadını çıkaralım ve buna şimdiden başlayalım. Daha fazla vakit kaybetmeden. Daha fazla ömür tüketmeden.