12-13 yaşlarında antrenmandan sonra ayhan hocanın odasında asılı duran üzerinde fenerbahçe'nin amblemi olan kendisine hediye gelmiş dizlikleri için "ulan şunları yürütsem mi yaa çok güzel" diye bi düşünce geçmişti içimden. hakikaten de çok güzeldi. antrenman sonunda gittim adam gibi istedim ben bunları beğendim dedim o da verdi. evet lan kalbim temiz.
Hala aklımdadır 4 5 yaşlarındayken misafirliğe gitmiştik benimde o zaman okul hevesim falan var meraklıyım böyle kızın odasında nasıl güzel bir silgi içim gitti neyse ben bunu almışım evde sürekli buna bakıyorum gizlice babamlaf fark etti tabi nerden aldın bunu falan evde buldum birisi unuttu heralde dedim bizimkiler sağolsun anladılar tabi aa bu bizim şunun kızının falan dediler gülerek zaten içim rahat değildi nasıl mutlu oldum hemen verdim onundur sen ver baba diyip verdim.
Ailem iyi ki beni suçlamamış ılımlı bir şekilde yaklaşmış allaha şükür o zamandan itibaren emanet mal almaya bile çekinir oldum.
bim, a 101 ve şok tipi marketlerden, dilediğiniz çikolata tipi ve boyutu ortalama ürünleri rahat bir şekilde cebe koyabilirsiniz. parasızlık durumlarında kolay ve işe yarayan bir yöntem.
Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Allah’tan, ‘tekrarı önleyen kesin bir ceza’ olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
(MAiDE SURESi / 38)
ŞiMDi GERÇEK MÜSLÜMANLAR YALANLAR HADi ANNENiZE BABNIZA iTiRAF EDiNDE ELLERiNiZi KESSiNLER KURANA KARŞI GELMEYiN O ALLAH SÖZÜDÜR.
5-6 yaşındayken toffeeyumm denen böyle parmak kadar, yumuşak, pembe renkli şekerler oluyodu. 250 bin liraydı. yani 25 kuruş. annem bana bir tane ondan satın almıştı. sonra bakkal aldıklarımızı poşetlerken benim aç gözüm doymadı ve bir tane de cebime attım. binanın bahçesinden eve girerken annem farketmişti cebimde ne var felan dedi. sonra ağlaya ağlaya bakkala gittik hem özür diledim hem de ödedik.
bir kere de aynı bakkala gazete almaya gitmiştim. ilk kez gazete alacaktım. gazetelerin konduğu yerler varya işte alacağım gazeteyi görünce bir gazete diye oradaki tüm gazeteleri alıp bir gazete parası verdim. eve gelince gerçek ortaya çıktı. dedemin ''oğlum o paraya 4 gazeteyi nasıl aldın'' sözünü hala duyar gibiyim. bu hırsızlık sayılmaz ama. abi valla bilmeden.
galiba 4-5 yaşındaydım, annemle pazara gitmiştik. annem havuç alırken ben de bir tane kapmıştım oradan. ama tabiki bunun kötü bir şey olduğunu, hırsızlık olduğunu falan bilmiyordum. öyle canın isteyince bir tane alabilirsin oradan diye düşünüyordum. sonra annem alışverişi bitirince söylemiştim, annem de gerçekten mi diye sert bir şekilde sorunca yaptığımın kötü bir şey olduğunu anlayıp biraz da çekinip, yok yok poşetten aldım demiştim. ilk ve son hırsızlığım budur. ayrıca kriz yönetimi ve süreç yürütmeye dair de ilk tecrümbemdir. *
Ben 10 yaşlarında Yengemin rujlarini peçeteye sürerdim sonra saklayip eve gidince sürerdim o zamanlar çok büyük bişi yaptığımı sanmıştım ah ne günlerdi be..
7 yaşındayken mahalledeki küçük bakkaldan Sakız çalmıştım. Aklıma gelince hala üzülürüm hayır gidip diyemiyorum ki Parasını vereyim özür dilerim çünkü bakkal tanıdıktı ve işin kötüsü hala aynı mahallede yaşıyorum.