müzik dinleyerek amaçsızca yürümek,dizi izlemek,dışarıda tek başına soğukta kahve içerek karları izlemek,yaz aylarında yatağın ve yastığın soğuk kısımlarına kendimi yuvarlamak...
chopin'den bir parça açıp "ulan bu adam nasıl bu kadar hızlı çalabiliyor" deyip müziğin verdiği gaz ile piyano koltuğuna oturup chopin'in eserlerine sıçmak.
köyde oturuyorum. cebimde genelde param olmaz. olduğu zamanlar bakkala gider, en fazla 10 tl'lik çikolata, bisküvi tarzından yiyecek alırım. eve gelir, kardeşime arkadaşlarını çağırmasını isterim. 8-9 yaşındaki bu çocukları karşıma alır, büyük insanlarmış gibi "ya canım sıkıldı, çay koydum birşeyler de almıştım birlikte yeriz diye çağırdım" der onları büyük adam yerine koyarım. muhabbet eder, gümleyen sobanın yanında sıcak çayımızı yudumlarız.
gezmek.
yemek yemek.
şarkı söylemek.
sevdiceğin kollarında uyumak.
işemek, sıçmak. evet son iki eylem romantizmi bozdu ancak itiraf edin işemek ve sıçmak hele ki çok sıkışıldıysa mutluluğun nirvanasıdır.