uludağ sözlük yazarlarının herhangi bir sebepten herhangi bir kişiye verdikleri ve kendileri için efsane mertebesi taşıyan ayarlardır.
kendimden örnek vermem gerekirse;
zaman lisenin bitip üniversitenin başladığı, kanın deli gibi aktığı zamanlar, biraz özenti biraz da yılların hevesiyle kulağımızı deldirip bir küpe takmışız, okullar tatil olduğu için de malum memlekete dönmüş ailemizle biraz hasret gidereceğiz. annemin yavrum etme eyleme çıkar onu baban görmesin telkinlerine aldırış etmeden oturmuşuz yemek masasına(artık akşam mı öğlen mi hatırlamıyorum o kadar ama akşamdı sanırsam) bizim peder beyi bekliyoruz, velhasıl kelam o da geldi masada kardeşim de dahil 4 kişi çekirdek aile yemeğimizi yerken babamın gözü benim kulaktaki dana kadar küpeye takıldı!!!
Baba; - O ne öyle?
Ben: Küpe
Baba: Hiç yakışmış mı? Zaten bir bunu yapmadığın kalmıştı?
%&'(&%$(%)&)&=' dadadaadnnnnnn --- bu sözü duyunca nevri dönen ben!!!
Ben: Ne demek ya? Bir bunu yapmadığın kalmıştı? Bugüne kadar ne yapmışız? Uyuşturucu mu kullanmışız, karı mı satmışız, kumar mı oynamışız? Hatta çok af edersin, senin gibi gidip AKP' ye oy mu vermişiz?(Kendisi o zamanlar ak partiye oy vermişti ama şimdi çok sıkı bir muhalif) yok ne yapmışız yani.
tahmin edeceğiniz üzere, benden hiç beklemediği bu tepkiyi alan babam verecek cevapta bulamayınca söylene söylene masadan kalkıp ben kahveye gidiyoruz diyerek olay mahallini terketmişti, hey gidi be ne günlerdi anasını satayım.
teyzemin ekonomik durumu iyi.
dolayısıyla biraz kibirlidir.
bir gün bize geldi.
giderken bir şey götürecekti.
benden poşet istedi.
ben de bim poşeti verdim ve kusura bakma zara poşetimiz yok ama idare et dedim
hell yeahh!!
ya çocuğun teki sınavdan 94 almış 94 den aşağı alan benimle muhattap olmasın diyodu ben de 96 aldım diyince sen benimle muhattap olabilirsin dedi bende seninle muhattap olacağımı bilseydim daha düşük alırdım dedim. suprayz madafaka.
O yıl özel bir okuldan burnu kaf dağında bir çocuk gelmişti. Hiç kimseyle konuşmaz burnunu bir milim bile indirmezdi.
Son yıl olduğu için ders işlenmez, bu yüzden de kimse telefonunu sessize almazdı. Buna 12 yıllık eğitim öğretim hayatında minicik bile bir kusur işlememiş bende dahil.
O zamanda telefonumun zil sesi fransızca. Genç bir kızın onu aldatan eski nişanlısına düzdüğü hakaretlerle dolu bir şarkı. Özellikle anlamını bilerek koydum. Çünkü hem çok bilinen hem çok söylenen ama kimsenin aklına anlamına bakmanın gelmediği bir şarkı. *
Bir gün annem aradı. Bir yere gidecekmiş. Bütün talimatları verip kapattı. Ardından bu arkadaş taaa sınıfın öbür ucundan 'sen o şarkının neler dediğini biliyor musun?' dedi.
O zamanı kedinin ciğeri beklediği gibi beklemiştim. 'tabii ki biliyorum. O yüzden yaptım zaten' dedim. Çocuk fossss... Böyle söndürürler kaf dağındaki egonu canımcığım *
eski sevgilimle en yakın arkadaşımın iş yerine gitmiştik. o çocuklada ne zaman buluşsak altımıza işeyene kadar güleriz. gülmek ne kelime kahkahalar havada uçuşur. işte buluştuk kızın yanında biz bi muhabbet bi kahkaha aman allah. kız dedi ki seni bu kadar gülerken görmemiştim hiç. bende güldürdüğün mü var ki dedim. kızardı yüzü. sustu. buda. böyle. bir. anımdır.
