Bazıları için oldukça can sıkıcı
sebeplerdir. Herkes sınav stresini üstünden atmış, tercihlerini yapmış. Haliyle rahatça gezip eğlenebiliyorlar, gülebiliyorlar. Ben de yetenek sınavı denen mikrop yüzünden hala şehir şehir gezip sınava giriyorum. Bırakın uykuyu, neşem bile kalmadı.
Bugün oda arkadasimla ilk defa erken (saat 2de) uyuyalim diye ışığı kapattık ve yattık. Yine uyku tutmadı kalktık 2 tur semmame oynadık tekrar yattık. Saat 4 ü geçti hala uyku yok.
Hayat bu mudur? 252 gün önce yazmış olduğum nedenler hâlâ aynı. Hiç mi değişme olmaz? Her güne yeni bir başlangıç mottosuyla çıkma girişimleri bir kez daha gece olunca tekrarlanıyor. (bkz: bir an önce sabah olmasını istemek). Bir tarafta memleket mi, yıldızlar mı yoksa gençliğim mi daha uzak sözleri.
insanların üstüne bu kadar da gidilmez. Zaten ölecek olacağımız şu dünyada ne kadar kaldı onu da bilmiyoruz. Biliyorum onlar da mutsuz. Böyle olmasını istemezdim. Hayaller vardı geleceğe dair. Sevginin, barışın, mutluluğun, geleceğe umutla bakmanın hayalleri vardı. Olmadı. Birkaç noktada doğru karar verdiğimi düşünüyorum. Ancak o gün gemileri yakmasaydım bugün daha fazla acı çekecektik. Üç yıl oldu. Koskoca üç yıl. Hiç mi değişim olmaz. Biliyorum onlar da mutsuz. Özür dilerim, hep bir taraf mutsuz oluyor.