uyku düzenimi yerine getirmeye çalıştığım için önceki gece uyumadığım bir günde; kitap okumak için yazlığın bahçesindeki, aynı zamanda köpeklerimizin bahçedeki yuvası olan eşya kulubesinde yere serilen eski koltuk minderinin üzerinde bir kaç saat köpeklerin yanına kıvrılarak uyumuştum. bir de yazlığa gelen yatılı misafirler dolayısıyla yine önceki gece uyumadığım bir günde içeride yer bulamayınca verandadaki korkuluğa dayanan bi bacağı kırık ama oldukça sağlam görünen masanın üzerinde uyuma girişiminde bulunmuştum. arılar olmasa çok da rahat uyuyacaktık ama işte.
lisede yurtta kalırken etüt masasının altında az uyumadım ne yalan söyleyeyim. uykumda ağır olduğu için pek uyandıramazlardı.
bunun yanı sıra yurdun çamaşırhanesinde askıların altında, kıyafetlerin arasında yatmıştım. tabi ıslak kıyaftler buz gibi şehirde kaldığını düşünemeyince bir güzel hasta ediyor. bir hafta burnumu çekerek dolanmıştım sonuç olarak.
vitrinin üstünde uyumuştum küçükken. aşağıya düşerim diye korkuyordum ama bayağı adrenalin doluydu. şimdi yine çıkıp uyuyasım var ama vitrin çöker diye korkuyorum. *
kusarken kafamı klozete koyup uyumusumdur efendim. ama yanlıs anlamayın alkolden falan değil. istanbul-konya yolculuğu sonucu hava değisikliğinden dolayı kusuyordum, evet.
Halamgille bizim aile tatile gittiğimizde otel parası ödemeyelim diye yolun kenarında ağacın dibinde uyumuştuk. Daha doğrusu babamla ben uyumuştum. Diğerleri arabada kalmışlardı. Aslında ben de yatmazdım da sırf babam var birşey olmaz diye dışarda yatmıştım.
8.siniftayim, her turden adam geliyor tabi kanepeler dolu. Yerlere minderleri serer yastik yorgan atar yatardik. Osurani mi dersin sicani mi dersin a.q ben burda nasil kaldim dedirtmistir. Evet.
çanakkaleyi gezmeye gitmiştik okulca otobüste uyuyamadık, bal mumu askerlerin olduğu bi sığınak vardı orda battaniyeler vardı onları üstümüze örttük 2 erkek 2 kız orda 2 saat uyuduk kalktığımızda telefonlarımızda 50 arama ve çevremizi sarmıs öğrenciler vardı. okulda olay olmuştuk çok zevkliydi ama gezememiştik fazla...