bundan yaklaşım 15 sene önce babam çakmağını düşürmüştü tuvalete. gitti çakmak diye hayıflanırken,
ben çok çevik bir ayak ve el hamlesiyle önce tuvalet deliğine doğru yatıp, sonra elimi daldırmıştım.
ve bunu yaparken kendimi bir kahraman gibi hissediyordum.
babamın yüz milyon dolarlık bir mücevherini en ulaşılmaz bir delikten çıkarmak gibi birşeydi sanki.
bu benim için tarif edilemez bir mutluluktu. babama, etrafından kahverengi şeyler dökülürken çakmağı uzattığımı hatırlıyorm.
babam hafif bir gülümsemeyle hediyemi kabul etmişti. ve aferin oğlum benim der gibi bakıyordu, belki de ben böyle hissettim.
evet çakmağı tuvalete ben düşürmemiştim, ama tuvalete düşen çakmağı ben almıştım.
ve o çakmak benimdi, ama babama hediye etmiştim. işte o, bir ''kahraman''ın en keyifli dakikalarıydı. *
o an'ı hatırladığımda hala gülerim kendime. bu da böyle bir anı'mdır.
arada soruyorum neden takmiyor? die.. bebegim klasik giyinmiyorum eski isimdeki gibi yakismaz spor kiyafetlere diye siyirmaya calisiyorum.. yakalarsa eger ustume sifon ceker..
babamın cep telefonu. o zamanlar beğendiğim çocuğa gizli gizli mesaj atayım derken * telefonu kazara tuvalete düşürünce olay uluslararası bir sorun haline geldi *. o zamanlar ajan olmak istiyordum birde. **