Sakız çiğneme sesi ve görüntüsü, çekirdek çitleme sesi, çayı çorbayı höpürdeten insanlar, biten içeceği pipetle hâlâ içmeye çalışan insanların çıkarttığı ses, mısır, çerez, cips, salatalık, marul, turşu, havuç gibi katır kutur ses çıkartan yiyeceklerin yenmesi (hele ki sessiz bir ortamda), tesbih şıngırdatma sesi, bozuk paralarla oynama sesi, kalem çıtlatıp masaya parmak/tırnak vurma sesi, bacağını sallayıp duran insanlar, yoğun nefes alma sesi, yüksek seviyede hapşırma ve uzun süren öksürme sesleri, poşet hışırtısı ve türevleri.
Siz de bu tarz durumlarda öfke dolup ortamı acilen terketme ihtiyacı hissediyorsanız ve kaçamıyorsanız içinizden o sesleri çıkaran kişi (çok sevdiğiniz bir yakınınız da olsa hiç tanımadığınız biri de olsa) yoğun bir nefret/iğrenme/öldürme isteği duyuyorsanız misophonia Ya hoşgeldiniz. *
Misophoniayı yaşamayan ve bilmeyenler için not: misophonia nörolojik ve psikolojik bir hastalıktır, genlerle de aktarıldığı tahmin edilir ve diğer hastalıklara nazaran önemsiz bulunduğu için maalesef finans ayrılıp tedavisi bulunmamıştır.
Böyle durumlarda sakız çiğnememenizi, ayağınızı sallamamanızı söyleyen birisi varsa büyük ihtimalle şımarık olduğunu ya da size karışmaya hakkının olmadığını düşünüyorsunuzdur. Olay aslında öyle değil. O görüntü ve sesler kişinin tahammül etmesinin çok zor olduğu, dikkatini toplayamadığı ve öfkelendiği için içten içe acı çektiği birer işkence gibidir. Birisi size gelip seri bir şekilde tokat atsa nasıl sinirlenirseniz aynı derecede rahatsızlık duyarlar. bu tarz ses ve görüntülere tepki veren insanlar, büyük ihtimalle defalarca kendilerine meydan okuyup rahatsız oldukları bu sesler/görüntülere özellikle maruz kalarak durumun üstüne gitmeye çalışmıştırlar fakat maalesef işe yaramıyor. Bu yüzden "üstüne git, kabullen, duymamaya/görmemeye çalış" gibi telkinler misophonia sahibinin daha önce denediği, üstesinden gelemediği durumlardır. Yani hiçbir rahatlatma ya da çözüm etkisi olmayan önerilerdir. Tam aksine kişi anlaşılmadığı için daha da kapana kısılmış hissedebilir. toplum içinde Kulaklıkla müzik dinleyerek ya da ses yalıtımı için kulak içi silikon kulaklıklarla dolaşarak tetikleyicileri mümkün mertebe uzak tutmaya çalışır. Fakat okul, iş ortamında ya da arkadaşlarıyla bir cafeye gittiğinde bu mümkün değildir ve bu tarz tetikleyicilere maruz kalabilir. Cafe gibi yerlerde oturduğu yeri değiştirme, arkadaşına kendini ifade etme şansı olsa da resmi ortamlarda maalesef böyle bir şans çoğu zaman olmaz. ilaç tedavisi ile çözüme ulaşamazlar zira bu konuda yeterli çalışmalar yapılmamıştır. Eft ya da hipnoz gibi bilinçaltına yönelik uygulamalarla belki kurtulabilirler. En azından ben evvela eft, sonuç alamazsam hipnoz düşünüyorum.
Fakat siz yine de o tarz seslerden rahatsız olanlar hasta zaten ya, benim yaptığım normal diye o sesleri yapmaya devam etmeyin çünkü ne kadar ince ayrıntılar gibi görünse de son derece görgüsüzce ve düşüncesizce şeyler tahammül sınırımızı aşan bu durumlar. Ve açıkçası bizler de bu sesleri yapanları hasta/görgüsüz/düşüncesiz ve iğrenç buluyoruz. Teşekkürler.
saatlerce ödev metni yazıp bir de amanın silinir diye her dk kaydetmene rağmen, bilgisayarın aniden kafayı yiyerek kapanması sonucunda word dosyasının amına konulmasıdır.
Lafi uzattikca uzatan tam sen konusurken araya giren bide bunu tekrar eden hırt insanin direk sahsi sonra sovunce agresif diye yaftaliyolar biz size saygisiz once bi sakinles kosede konusma adabini ogren oyle gel diyo muyuz. Evet artik dedik ve butun haklilik bitti nalet olasica çenem.
Tikimin olduğu bölgeye dokunulması, uyarılara rağmen dikkat edilmemesi.
"Hayır" cevabını aldıktan sonra karşı tarafın ısrarına devam etmesi.
Herhangi bir konuda söylemlerin sık sık tekrar edilmesi.
Karşımdaki insanın bana gergin davranması. Yeni tanıştığım veya çol da samimi olmadığım birisiyle hasbel kader bir ortamdayken konuşmaları, hareketleri bana yukardan bakar haldeyse ve bana negatif elektrik veriyosa al pacino vari bir tirad atıp ağzına sıçarım ya kalkıp siktirip gider ya da insan olmaya karar verip oturur.