yazarların sözlükle tanışma hikayeleridir. benim tanışmam şöyle oldu ; kuzenimi askere gönderecez. kuzenim , bir arkadaşını çağırdı. arkadaşı geldi 3 tane de bira getirmiş. "içer misin" dedi "yok" dedim. sonra oturdu bilgisayarın başına. kuzenim ;
"la hani güzel diyaloglar yazılan bir yer vardı ya orayı açsana" dedi. o da sırıtarak , "dur açayım" dedi. ben , bu anın benim hayatımın bir dönüm noktası olacağını bilmeden izliyordum.*internete bastı ve açılan sayfa google dı. sonra başladı yazmaya "ekşi sözlük". daha ilk kez görüyordum. merakla izliyordum. girer girmez hemen , "cehenneme düşen ateistin tanrı ile diyalogları" *yazdı ve okumaya başladı. o , böyle sesli sesli okuyor , gülüyolar falan bende tık yok , hiç hoşuma gitmedi. sonra döndü "sen de takılıyor musun buralara" dedi. "yok" dedim. "arada bir gir , güzel şeyler var burda. hem mizah hem bilgi , eğlenirsin" dedi. ben de girmiyeceğimi bilerek ama kırmayım edasıyla "zamanım olursa girerim" dedim. * neyse 2-3 hafta geçti benim canım sıkılıyor. nette falan hiçbirşey yok. birden aklıma geldi dur gireyim şuraya dedim. aklımda da hiçbirşey tutamama rağmen o 2 kelime aklımda kalmıştı ; "ekşi sözük". lan girdim böyle şükela , hayvan ara , bugün , dün falan var. hiçbirşey anlamadım elim bilinçsizce şükela butonuna gitti. bastım , bir , iki , üç , hiç hoşuma gitmedi. sonra kapattım. aradan yine 2-3 hafta geçti google da bir şey aratıyorum. birden "uludagsozluk.com" diye bir site çıktı karşıma. dedim ekşi sözlüğün benzeri heralde , ama dur bir gireyim dedim. girdim yine aynı şeyler şükela , bugün , dün falan. elim yine şükela butonuna gitti ve bir vaudeville for vendetta entrysi ile karşılaştım. ilk başta uzun geldi ama ilk cümleleri okur okumaz hemen hızlanmaya başladım. gitgide zevke geliyordum. sonlarına doğru zevkin doruklarına ulaşmıştım ve son cümle bitince titreyerek boşaldım. kendimden geçmiştim ve masturbasyondan sonra çöken pişmanlık duygusu üzerimde yoktu. azmıştım , daha çok istiyordum. sonra , hala o entrynin etkisiyle , tekrar şükela butonuna bastım ve başka güzel bir entry. sonra ne zaman neti açsam ilk başta haberlere , sonra facebook'a , sonra uludağsözlüğe bakmaya başladım. ilerleyen zamanlarda bilgisayarı açar açmaz uludağsözlüğü açmaya başladım. bir gün "harun yahya" başlığına tıkladım ve beni bir başka başlığa yönlenirdi. yazar olmayanların göremeyeceğini anlatan bir başlığa. benim için de bu bahane oldu girdim , üye oldum. sonra da yazar oldum. (bkz: onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine)
uzun zaman önce uzak bir ülke ben serdar , ibneliğin ve puştluğun kol gezdiği embeli gömbeli sitelerde vakit öldürürken , birden beyaz bir ışık belirdi ve ışığın ucunda * kirli sakallı , kısa boylu , hafif toparlak ibne mi ibne bir arkadaşımız : "kanka sözlük diye bişey var gelsene " demesiyle demir attığım mekan.aradan geçen zamanlar çok farklı düşüncelere sahip olan insanları tanımama yardımcı oldu , mantıklı düşünmeye başladım * vel hasıl kelam takılıyoruz işte yahu.
birkaç hafta evvel yurtta otururken oda arkadaşımın benim bilgisayarımdan girmesiyle hayatıma girmiştir sözlük. "ulan ne işe yarıyomuş bi bakayım" diye girip çıkamadığım site.
kuzenin tavsiyesi üzerine girilip kayıt olunmuştur.
abi gir bak sen çok bilgilisin. derin bilgilerini insanlara aktar da sevinsin zavallı mahluklar. filan dedi. ben ilk başta istemedim ne bilgi aktarıcam o şerefsizlere demiştim. sonra yok abi gir bak insanları senden mahrum bırakma deyince kafama yatar gibi oldu sanki. bi denedim işte.
yazarlara sözlüğü sevdiren hikayelerdir.
cennet ve cehennem konulu din dersi ilkokul ödevimi google'den araştırmam sonucu girdğim site http://www.uludagsozluk.com oldu. o gün yazılanları okumaktan ve gülmekten ödevimi yapamamış ve hocadan bi yığın azar yemiştim. seneler sonra sözlükleri anlayabilecek kapasiteye ulaşıp yazar olduğumda ilk entry girdiğim başlıklar arasındadır.
aslında benim sözlük yaşantım inci sözlük ile başlamıştı, sonra inci' ne kadar geyik ortamı olsa ve ben de geyiği sevsem bile bazen bildiğim şeyleri sözlüğe kusasım geliyordu, incide bunu yaptığımda seviyeyi yükseltme piç dediler bende ogün bu gündür, ulu sözlük yazarıyım.
edit 2.5 sene sonra gelen eksi üzerine uludağında şuan inciden bi farkı yok o ayrı.
Yıl 2002 idi galiba. O zamanlar köpek gibi oyun oynadığım için merlinkazanı diye bi siteye takılırdım. Birisi forumda ekşi ye üye olamamaya kıl oluyorum diye bi konu açmıstı. O zaman ne bu ekşi mk demem ve google da aratmamla tanışmış oldum. Ne günlerdi be, minik draco..
vesaire absürt yazılar yazıp, bir süre sonra sürekli güldüğün, uzun uzun yazılar okuduğun sitelerin sözlüğümsü yerler olması. sonrasında yazar olmak...
ekşi sözlükte yazar oldum. bir süre sonra uzun bir ara verdim ve girmedim. bu süreçte nickimi unuttum. yetkililere mesaj attım bana vermediler nickimi bende googleye sözlük yazdım uludağ sözlük çıktı dedim buraya üye olayım bari.
pişman değilim.
bir kaç madde ararken google'de karşıma çıkmıştı ilk. ve o zamanlarda da yavaş yavaş okumaya başlamıştım.sol frame'in vermiş olduğu heyecan ile yazar olmaya karar verdim. artık ben de yazmak istiyorum dedim. evet yaklaşık 6 ay sırıf okuduktan sonra.
ama malesef son dönemlerde o heyecan veren sol frame mide bulandırmaya başlamıştır.
