kiralık bir evim vardı. eski ev sahibi elemanın birini bulmuş getirdi akrabam diye doğulu olduğu her halinden belli "bende soyadlarınız farklı dedim" anne tarafından akrabayız dedi inanmadım tabi. fazla çaktırmadım eski ev sahibiyle anlaşıp kirayı biraz arttırıp verdim. artan kısmın yarısını eski ev sahibi aldı. aklıma geldikçe gülerim.
bugün bir hastam koca bir koli kutu içecek hediye etti, içinde belki otuz tane içecek vardı. kabul etmek istemedim, zorladı. aklıma geldi sonra, bilen bilir ben müslüman değilim ancak oruç tutmanın hele de bu havada nasıl zor olduğunu ve küçük çocukların iftarı nasıl sabırsızlıkla beklediklerini bilirim; bir babanın çocuklarına mahcubiyetini de.
güvenlik görevlisinin iki küçük çocuğu olduğunu, geçim sıkıntısı yaşadığına kulak misafiri olmuştum. o içecekleri çocukları için ona bırakmak istedim, tabi ki başta kabul etmedi ve o an aklıma gelen tek yalanı söyledim: "abi ben şeker hastasıyım içemem bunları."
okuldan çıktıktan sonra yol boyu bunu düşündüm. iyi niyetle söylenen bir yalan kötü biri olmanıza yeter mi?