çözümünden çözümüne değişen şekiller aslında. sorunlara çözüm anlamında yaklaşım şeklimin farkında olamıyorum ki la ben çoğu zaman. her çıkan sorunlar da 1500. kez hayırlısı böyleymiş demek ki deyip, hiçbir şey yapmamak değildi çözüm şekli. geçen de yazmıştım hatta. o da şuydu. tırnak içinde, neleri hallettik, bunu da hallederiz. lafta değil, kalben diyen bir iç ses sakinliği. bu iç ses müsterihliği herkese iyi gelirdi aslında diye düşündüm.
tüm yönleri ile getirileri, götürülerini tartmaya çalışırım. sorunları arkaya atmak istemem sonuçta arkamda koca bir yığın belimi bükebilir. sabırla devam etmeli insan.
Eskiden düşününce mutlaka çözüm bulunacağını zanneder saatlerce, günlerce düşünür de düşünürdüm. Bu durum da beni çok bunaltıyordu. Karaya vuran balina gibi uyuyordum. Artık o işin öyle yürümediğini anladım. Düşüneceksin ama düşüncenin peşini bırakmayı da bileceksin. Bir noktadan sonra (ki optimum nokta diyebiliriz buna.) Akışına bırakacaksın. ilginç şekilde bir çözüm mutlaka bulunuyor. Bulunmasa da tasasız ve relaks oluyorsun.
(bkz: tevekkül)
Ciddi boyutta rahatsız edene kadar görmezden gelmek. O safhaya geldiğinde de sorunu yaratan kişi veya kişilerden kaçıyorum kendimi onlardan soyutluyorum.
Sözlük yazarlarının kendilerine sıkıntı veren sorun veya dertleriyle baş etme yöntemidir.
Ben uyuyorum genellikle. Biliyorum ki işin içinden cıkamayacağım ve yine biliyorum ki başkasına derdimi anlatsam umrunda olmayacak "takma kanka geçer ya" diyecek. Hal böyleyken yapılacak en mantıklı davranış uyumak oluyor. Geçici ama etkili bir yöntem.