aynı üniversitede okuduk, 2 yıl çıktık. sonra bir mesele yüzünden aramız bozuldu ayrıldık. üniversiteden sonra tam herkes yoluna gitmişken 5 yıl sonra izmir'de karşılaştım. birdenbire karşımda gördüm. ilk o şaşkınlıktan bakışmalardan falan sonra nasılsın dedim. o da ağlamaya başladı bana sarıldı. o an bir daha ayrılmayacağımıza yemin ettim 8 ay sonra da evlendik. 4 yıl oldu, 2 kızım var. hayat ilginç işte.
maç seyretmek için arkadaşlara gittim. neyse maç bitti ayakkabıları giyip merdivenlerden indim. merdivenler sensörlü olmadığından ışık söndü. bende karanlıkta inerken merdiven var sandım ve küt diye alt kattaki evin kapısına kafayı tosladım. o kapı sesine bir kız çıktı.
tanrım domalık pozisyonda kızın güzelliğine bakıyordum. kız da bana salak salak bakıyordu. pardon dedim düştüm kusura bakmayın dedim. bir şeyiniz var mı dedi. şu an yok dedim ama olabilirsiniz dedim. nasıl yani dedi. bir şeyim değil her şeyim olabilirsiniz dedim.
hiç unutmam o gün kötü bi haber almıştım çok dalgın bi halde metro merdivenlerinden yukarıya çıkarken aniden birisine çarpmıştım elindeki kitaplar yere düşmüştü mahçub bi şekilde kitapları toplamasına yardım edip özür dilerken bi anda gözgöze daha fazla dayanamayacam şaka lan şaka forever elizabeth sevgilim olmadı...
öss tercihlerini yapmak için okula gitmiştim. tesadüfen aynı güne denk gelmişiz.
neyse ben aslında onu beklemiyordum. bir sevdiğim vardı ve onunla o gün tercih yapacağız diye konuşmuştuk. ama o gelmedi!. her gün konuşuyorduk. çok seviyordum onu ama o bana yamuk yapmıştı.
ben de mecburen kendim yaptım tercihlerimi ve bir kıza da biraz yardımcı olmak istedim. sonra işimizi bitirdik ve biraz da muhabbet etmeye başlamıştık. sonra bir yere gidip yemek yemeye karar verdik. ama benim aklımda bir play station cafeye gitmek vardı.
ayrıca hayatımda ilk kez bir kızla başa baş yemek yiyecektim. arkadaş olaraktı ama ilkti. neyse; bir lahmacuncuya gittik. başka bir yer yokmuş gibi. bir de mal gibi 2 lahmacun, 1 açık ayran söylemiştim kendime. açık ayran ne amk! tabi sonu kötü oldu. ayranı üzerime döktüm, temizlemesi uzun sürdü falan filan.
hesabı da mal gibi alman usülü ödetmeye kalktım. hala utanıyorum amk!! fakat, 4 yıllık bir ilişkim var. mutluyum , huzurluyum. *
benim ki ile yonja'da tanışmıştık ( hani bilirsiniz işte, o zamanlar facebook popüler değildi. ) yanında bir kere bile hesap ödemedim. otobüse değil taksiye abone olmuştum. hatun okuluna bile x5 ile bırakılıyor tabi. o zamanlar ufağızda tabi daha kafada basmıyor, bana;
- vur dedi !!
o delikanlılık hissiyatı ile ben;
- olmaz bunu yapamam, en azından şimdilik.
diye karşılık verdim. müthiş bir sevinçle karşıladı bunu, beni gerçekten sevdiğini söyledi. zaten benden bu isteğini beni denemek için uydurduğunu, alacağı cevaba göre ilişkimize yön vereceğini belirtti. sonuç olarak 2 hafta sonra ahmet adında bir çocuğa vurdurdu.
o zamanlar msnin olduğu zamanlardı. msnimi buluğp eklemiş ve beni tanımak istediğini söylemişti. ilk buluşmamızda evlenicem ben seninle dedi 5 yıl geçti ve evleniyoruz.
