uludağ sözlük yazarlarının serzenişleridir.
ilk serzeniş benden olsun .
tv dizilerini 1235 tuşa basarak yaptığım koca analiz bir hiç gibi hiç okunmamış üstüne üstelik haneme eksi oy olarak dönmüştür.
ulan eksi oy önemli değilde emeğe saygı be.
her ne kadar şu anda sana bir tımarhaneden seslensem de akıl sağlığım gayet yerinde. Hemşirelere saldıran manikler,tabu oynayan şizofrenler...
Ama koridorlarındaki klimaların sağladığı muhteşem serinlikle bir ege kıyısını da aratmıyor burası. Sadece sürekli öğürmesi geldiğini zanneden hastanın üzerime kusma riski ile karşı karşıya kaldığımda biraz huzursuz oldum.
işte böyle eğlenceli bir yerde iken bir selam vereyim istedim sizlere. içinde bulunduğum duygu yoğunluğunu paylaşmazsam ağlardım sevgili dostlarım.
Satırlarıma son verirken güzel bir gün geçirmiş olmanızı temenni ediyorum.
bir kısa liste halinde.
türkiyede bu kadar sınav olmak zorundamı.
hoşlanılan karşı cins sorunsalı.
türkiyede fındık beyinliler yüzünden etnik ayrımcılık olmak zorunda mı.
beşiktaş sağlık ekibi neden amacı dışında çalışmakta.
türkiyede 3 çocuk istenirken işsizler ne çocuğu.
dünyanın olmasının amacı ne. ben nerdeyim...
serzeniş falan karışık oldu daha uzardı fakat sıkıldım.
ama işsizlik zor.
Yazarların yakındığı durumlardır. Mesela millet mutfak tezgahında birbirini beceriyor ben geçen gün su içerken tezgaha dayandım annem gördü yavaş ulan kırıcan tezgahı ayı diyor. Hani adalet hani? Hayır o kadar şişman da değilim kırılmadı zaten tezgah ama onurum kırıldı ulan.