ben sabretmeyi ataride süper mario oynamak için babamın tetrisin başından kalkmasını beklerken öğrendim. daha sonra oruç geldi işte. bir yandan mezun olma hayalleri ile devam etti. orta okul , lise , üniversite derken hala sabrediyoruz bir şeylere.
tc devlet mahkemeleri. mahkemem sonuçlanıncaya kadar beni aylak aylak sokaklarda dolaştırmış işe girmeme engel olmuştur. ben de bu arada sabretmeyi öğrendim. şimdilerde kargonun 1 gün geceikmesi gibi durumlar pek sikimde olmuyo, eşik yükseliyo anlıcağınız.
aslinda sokaga ciktigimda her ozendigim seye kucuk adimlarla gitmeye basladigimda annemin hafifce elimi sıkışını hissetmemle, ileriki yaslarimda ise ailemin para gucunu anlamamla pek cok konuda sabrettim bu maddi bölümüydu. manevi bolumu ise pek cok kez hastahanede astim yuzunden yattim ve zamana, hastaliga ve diger seylere sabretmeyi de galiba böyle öğrendim velhasil hep sabırlı bir kisi olmayi boyle ogrenmisimdir.
Ne istediğini bilmeyen belki de bildiği halde söylemeyen/söyleyemeyen bir sevgilim olunca öğrendim ben. bu tehlikeliymiş ama sabrı değil susmayı öğretiyormuş her an patlayabilir insan.
gerçek anlamdaysa kpss ve kurum sınavları öğretti bana sabrı. resmen tırmanıyorum yavaş yavaş umarım hep sağlam yerlere atarım adımımı