British Council'e ingiltere'yle ilgili bir tanıtım toplantısına giderken (yeni boğaziçiliyim havalıyam) cam kapı üzerindeki tokmakta yazan "pull" yazısını push gibi algılayıp yüzüm morarana kadar itmek, oradaki sekreterin aşağılayan bakışlarıyla ağır ağır gelip kolaycacık kendine doğru çekmesiyle yağ gibi açılıveren kapıdan utançtan kırmızı bir hayalet gibi süzülmek.
Okul çıkışı eve gitmek üzere otobüse binmiştim. Orta kapı dışa doğru açılıyordu , bende arka kapı da dışa doğru açılıyor diye düşündüm ve merdivenle kapının açılması için bırakılan boşlukta yerimi aldım . Ve beklenen an; düğmeye bastılar kapı dışa değil içe doğru açıldı sümük gibi kaldım kapıyla merdivenin arasında. O an yerin dibinin dibine girmek istedim. Bu da böyle rezil bir anımdır.
Lise 1 in ilk zamanlarıydı. Daha sınıfa alışmamışız herkes birbirini tanıma aşamasında. Ben her zamanki gibi geçtim en arka sıraya böyle insanları süzüyorum. Yapı olarak çoğundan büyüğüm. Sadece 1 kişi var onun boyu benden uzun. Diğerleri dediğim gibi minyon tipli çocuklar. Neyse, yanıma da kimse otursun istemiyorum. Biraz zaman geçsin öyle hemen samimi hareketler ense şaplak g.te prmak olmayalım istiyorum.
Bu uzun boylu eleman geldi ve " kalk oradan ben oturacağım orada " dedi. Lan bir şok oldum sorma. Eşşoğluya bak emrediyor bir de üstüne beni oturduğum yerden kaldıracak kerata. Dedim " kardeş burada ben oturuyorum, insanca isteseydin yanıma oturmana izin verirdim ama sende o vasfın olmadığını gördüğüm için yanıma da oturamazsın " dedim. Millet filan gülmeye başladı ben böyle deyince. Çocuk arkasını döndü gidiyor gibiydi. tekrar bir dönersin, suratıma okkalı tokat yedim.
Bak o zamana kadar sadece babamdan 1 kere tokat yemişimdir daha kimse yüzüme dahi vuramamıştır, öyle delikanlıydık asdfghj. Lan bir sinirlendim, vücudum bir kasıldı, elimi sıkıyorum, bir yere vurmam lazım o siniri atabilmem için. Okulunda ilk gününden atılmak, disiplin suçu işlemek filan istemiyorum. Babacan bir koyverdim orada, bebekler gibi ağlıyorum sinirden.
O hareketi bana okul içerisinde değil de başka bir yerde yapmış olsa büyük ihtimalle okula 1 hafta filan gelmezdi. Hani bir konuda haklı olursun da yaptığın hareketler yüzünden insanlar seni haksız görürler. Benim ki de o hesap. Ağlıyorum ama dayak yediğimden değil, sinirden. Millet de bana üzülüyor, dayak yedim diye ağlıyorum sanıyor. Hiç unutmam, benimle dayak yediğim için yarım dönem dalga geçmişlerdi. Bu anım da, en rezil anımdır.
Rezil anların güzelliği, hayat denilen yolda sana tecrübe kazandırmaları. Orada anladım ki bazı durumlarda ne kadar o şeyi yapmak istesen de, yapamazsın, yapmamalısın. Doğru yol, senin her zaman iyi hissettiğin yol değildir.
MSN'de ne dinliyorum özelliği diye birşey vardı. işte orada sadece dinlediğin değil o an izlediğin şeylerin adları da görünürdü. Anlayan anladı. Daha fazla yerin dibine girmeye gerek yok.
Geçen damacana su isterken istemsizce 'bilinen adrese bir damacana su' dedim. Adam suyu getirdi suratıma bakti baktı gitti. Hiç espiriden anlamıyorlar.
Kolay gelsinden de kargom geldi.
- abi eyvallah kolay gelsin dedim.
O da yüzüme baktı baktı gitti. Son yaşadıklarım bunlar.