artık açılım maçılım iş görmüyor onu gördük. artık tam anlamıyla bir operasyon gerçekleştirilmeli. kısa vadede bir çözüm olacağını düşünmüyorum. paralı askerlik getirilerek iş profesyonelliğe dökülmeli ve çok sıkı bir eğitim süresi olmalı bu askerlerin. 3 aylık acemi eğitimde 25, 50, 100 metreye 9 kurşun atan 20 yaşındaki gencecik kardeşlerimizin ömür dağda geçen orospu çocukları ile mücadele etme şansı yoktur. güzelce eğitilen bu askerlerle kandil gibi kritik bölgelerde operasyon düzenlenmeli ama vur kaç değil, o piçler gibi orada yaşayarak. bu sisteminin 2 getirisi olur;
1- işsiz gençlere profesyonel askerlikle iş imkanı sağlanır.
2- operasyona katılan askerlerimiz 3 aylık eğitimle değil, daha kapsamlı eğitimle oraya gidecekleri için başarı oranı artar.
bunu yanı sıra doğuda istihdam yaratarak halkın alım gücü artırılır ve örgüte bel bağlamak, onların zorlaması ile bir şeyler yapmak zorunda kalmaz.
örgütün en büyük gelir kaynağı olan kaçakçılara da ket vurmak lazım. 3 kuruş cebime para girecek diye buna izin veren elemanları da allah'a havale ediyorum.
bekara avrat boşamak kolay git sen operasyona diye kardeşlerim için gelsin: vallahi benim işim gücüm olmasa ve bir okulda okuma fırsatım olması idi, sözleşmeli er veya adı ne ise oraya katılıp hem vatanımı savunup hem de kimseye muhtaç olmadan hayatımı idame etme gibi bir fırsatı değerlendirirdim.
pkk var olacak ki ,ağalar ,paşalar havuzlu villalarda yaşasın. töre diye kadınlar öldürülsün.diyarbakırda %80 kaçak elektrik kullanılsın ,istanbul da biz ödeyelim.çocuğunu okula göndersin diye para alsınlar .aman ha yoksa taş atarlar . e tabi sam amca,isveç filan para kazansın silah satıp. çözüm isteyen kim ? danışıklı döğüş bu . olan halk çocuklarına oluyor . ağanın, paşanın , vekilin çocuğu ; yeter ki yaşasın biz ölürüz...
katliam ile. sonuç olarak eğer pkk katledilirse kürtler bu soykırım diyecekler. otomatik olarak onlarda pkklı konumuna gelecek. sonuç olarak kürt adı verilen milletimsi insancıklar yok olacak.
aslında somut bir çözümüm yok ama pkk'nın elinden silahı almanın tek bir yolu var, özerklik. insanları öyle bir kandırmışlar ki, özerklik verilince sanki ülke bölünecek. zaten muhtariyet sözü verilmişti zamanında ama atatürk sözünü tutmadı. 24 tane can gitti daha bu sabah. bu kazığın hesabını kim verebilir o ailelere? güçlü bir merkezi ordu bir bölünmeye karşı her zaman refleks geliştirebilir. e bizim ordumuz amerika'nın taşeronluğunu yapıyor, siyasetçimiz amerikalı yetkililerin ağzına bakıyor, amerika'nın heronlarından sinyal bekliyorlar. böyle bağımsız güçlü bir ülke olmak imkansız. burada öncelikle bağımsız siyaset, ekonomi ve ordu gereklidir. hepsi elden gitmiş, oraya kim hükmedecek, bunun hesabını yapıyoruz. bu gidişle zaten oraya gelecekte kimin hükmedeceği açık.
doğu ve güneydoğu anadolu'yu bir süreliğine iran'a devretmek.
adamlar pjak bizim için küçük bir sorun dediler, kamplarına girdiler, iran bayrağını astılar, 1 haftada sildiler. karayılan'ı yakalayıp seni bir daha burda görürsek ağzına sıçarız dediler yolladılar. burdaki iran sınır kapısına operasyonları dursun diye protesto gösterisi yapanlar kuyruğunu bacaklarının arasına aldı.
hem yer altı zenginliklerimizi de bizden iyi bulur değerlendirler. sonra onlara teşekkür eder, emeklerinin karşılığını öder topraklarımızı alırız.
çözümsüzdür`; hala gerçekleri görmeyen bir topluma sahipken, ürettiğin çözümler hiç bir işe yaramayacaktır... oturdukları yerden vur emri verip uzaktan takip etmek değil çözüm, çok mu düşünüyorsun askerini, milletini, al o zaman tüfeği sırtına sen gir çatışmalara ölümü hisset ... hatta geber bizde rahat edelim...
sıkıyönetim gelmeli ve yeni yasalar acilen oluşturulmalı. idam geri gelmeli ve apo piçi ve bdp yönetimi üyesine kadar sallandırılacak, her kim lehinde protesto yapmaya veya destek olmaya teşebbüs ederse anında canı alınacak.
yazarın öncelikle bu soruyu "ulan bu terör önceden zaten vardı kimse bitiremedi hadi bakalım siz bişeyler söyleyin de biz dinleyelim liseli edasından başka bir çözüm sunacakmısınız" fikriyle sorduğunu biliyorum. ama ben yine de ciddiye alıp kendi çapımda düşündüğüm çözüm önerilerini vermek isterim. bu sorunun bitmesinde iki farklı yöntem vardır:
1: ya akp dönemi öncesi döneme geri dönülecek ve daha ağır şekilde ohal falan geri gelecek. hatırlarsınız koalisyon hükümetinin son dönemlerinde
terör bitme noktasına gelmişti. bu çözümü şimdilik rafa kaldıralım.
2: o yörede olan kaçakçılık ile mücadele edilecek. eşşek sırtlarında pkkya hayvan gibi para kazandıran bu sistem mutlaka bitirilmelidir. pkkya dışardan destek veren ülkelere açıkça rest çekilerek gerekirse istihbarat raporları kullanılıp ve yine gerekirse nota verilmelidir. dünyada hiç bir ülke türkiye'yi kaybetme riskine giremez. askeri boyutta ise gerçek kapsamlı bir operasyon(geniş çaplı değil asla) başlatılarak gerekirse kimyasal silahlar kullanılarak(ağır falan değil kimse bana insan hakları demesin) pkk inleri yok edilmelidir. siz bunları yapın pkknın ekonomik ,diplomatik ve fiziki gücünü kısın bakın bakalım bir daha cesaret edebilecekler mi?
ama tabi bop çerçevesinde biz bunları yapamayız türkiye'nin 10 yıl sonraki haritası hazır diyorsanız bu dediklerimi hiç okumayın ve "dönyanın en böyük ekönömileri arasındayuuuz" diye kendinizi kandırmaya devam edin.
susmaları yeterli olacaktır. sessizlik belki nefreti dizginler. dizginlenmiş bir nefret aklın önüne geçemez. akıllı her insan barış ister. barış istenirse gelir.
tüm ülke, ama istisnasız herkes, başbakanlık önümü, cumhurbaşkanlığı önümü, neresi olursa ya, toplansın, bağırsın avazı çıktığı kadar siktirin gidin etrafımızdan diye. ama herkes... 300 - 500 kişiyle olmaz.
edit - ses çıkmasından rahatsız kişiler var. vatan sağolsuncular sizi.
Tüm kürtleri keselim bakalım pkk diye bir şey kalıyor mu?
edit: şakadır. pkk'nın bitirilmesinin tek yolu 30 ile 50 km arası tampon bölge oluşturmaktır. savunması daha kolay olan bir yerde pkk2nın hareket kabiliyeti sıfıra inecektir.
bu çok uzun bir süreç. güçlü bir ülke olmak gerek. topumuzu ,tüfeğimizi, uçağımızı, tankımızı kendimiz üretip, bir o kadar dışa bağımlılığımızı azalttığımız taktirde bu mikrobu temizleriz. bu olay; senaryosunu dış güçlerin yazdığı bir oyundan başka bir şey değildir. bu gidişle geçmiş 30 yılda olduğu gibi gelecek 30 yılda da bu mikrop içimizde yeşertilip yaşatılmaya devam edecektir.
öncelikle güneydoğu sınırımızın 20-30 km dışarıya genişletilip tampon bölge oluşturulması. çünkü tam sınırımızın geçtiği yer çok dağlık. savunmaya müsait değil ya da çok maliyetli. sınırın 20-25 km sonrası düz. oraya sürekli olarak konuşlanacaz. başka çaresi yok.