lisede süreki 9 veya 10 aldığım fizik dersinde, üniversitedeki ilk sınavda 100 üzerinden 9 almıştım. sonra 15 ve 47. finalde 35 ile D alıp sınıfın yarıdan fazlasının çaktığı bu dersten kıl payı sıyırmıştım.
safiye diye bir ingilizce öğretmenimiz vardı. klasik ingilizceci tipi; kızıl küt saç, abartı bir ruj, takılar, kolyeler aman aman... kadın da beni hiç sevmiyor. okulun ilk haftası derste kafasına yanlışlıkla pinpon topu atmıştım, arkadaşın kafasına atacağım derken. o günden beri hiçbir derse almıyor beni. dışarıda top oynuyorum aq. tabi sınav zamanı geldi çattı, bende tık yok. kağıda adımı soyadımı yazdım, hiç unutmam 20 tane “am is are” boşluk doldurma sorusu vardı, hepsini ‘is’ yapıp kağıdı verdim, çıktım. gün geldi notlar açıklandı, benimki 05 aq. zaten 20 sorunun 20’sinin de cevabı ‘is’ olsa bile 20 alıyorum. göt olduk tabi. sıra eve gitmeye geldi. eve geldim, anacığım kapıyı açtı. hiç de birşeyi saklayamam ya, hemen söylemeliyim. anne dedim ingilizce sınavımız açıklandı. kaç aldın oğlum dedi, 5 aldım anneciğim dedim. aferin benim oğluma, kaçla 5 aldın peki, 90 mı aldın dedi. yok annem 05 dedim. kadın küçük çaplı bir şok geçirdi. yaklaşık 1 saat babamla ikisini 05 aldığıma inandıramadım. ilkokul 5.sınıfsın lan, inanası gelir mi hiç insanların? babam en son şunu demişti hiç unutmam, lan hepsine aynı şeyi yazsan bile yine yüksek alırsın nasıl becerdin aq! adam bilmiyor ki sadece 20 soru yaptığımı.
ertesi gün hemen pederle valide okula geldi. kadın anlatmış tabi herşeyi. eve gittim, güzel bir kalaylandım. hemen sonraki gün babamın nezdinde ingilizce kursuna yazıldım. ikinci sınavda notumu tam 10 kat yükselterek 50 aldım.
evet, yanlış duymadınız. ilkokul 5.sınıfta ingilizcem ilk dönem 1’di. kadının kafasına pinpon topu döşemişim aq, sözlü notu mu verecek bir de. ikinci dönem ingilizce kursuna devam ederek 60 kusurlu bir notla 3 düşürmeyi başarabildim. 5.sınıftım, şaka değil. bereket versin, o gün benim için dönüm noktası oldu. 5.sınıftan beri hiçbir dönemde karnemi hepsi 5 getiremedim aileme. alışkanlık yaptı. illa birşeyler ters gidecek. 7.sınıfta da trafik 2 düşmüştü mesela. hey gidi günler hey...
0 (sıfır) karneme yazmışlardı , edebiyattan aldım. Öğretmenler odasında sınava girmiştim, zebellah gibi bir öğretmenim vardı. 0 vermişti öyle de geçti karneye 9. sınıftayken.
inek diyebilirsiniz ama şuan bulunduğum yere kolay gelmedim.
Babam ile dedemin arası bozuldu, Dedem ile işleri ayırdı babam.
Bir süre maddi olarak çok zahmet çektik. Evde bu bana da yansıdı.
Ama hep çalıştım, çalıştım ve çalıştım.
26 yaşındayım, hala çalışıyorum.
Fen lisesine birincilik ile girdim, birincilik ile mezun oldum. Üniversite sınavında derece yaptım, güzel bir üniversitede tam burslu ingilizce mühendislik eğitimi aldım. 3.5 yılda bitirdim. Güzel bir işim ve gelirim var.
Düşük notum olmadı hiç, hep kendimden verdim. Çok fedakarlık yaptım.
Şuan kira olsa bile güzel bir evim ve ortalama üstünde bir arabam var. Ve hepsini emeğim ile kazandım.
çok net hatırlıyorum lise 2 de biyolojici 25 tane yanlış hatırlamıyosam boşluk doldurma bilmediğimiz yerlerden (bahane) sormuştu. 04 almıştım nasıl becerdiysem. o kadar düşük olan bi ben değildim (avutma) sonradan biyolojinin içinden geçtik allaha şükür. buda böyle bi anımdır.
lisede benim matematik dışında diğer derslerim düşüktü... milli dersim matematikti, matematikten istediğim zaman istediğim notu alabiliyordum.., bir arkadaşım vardı bütün notları 90'ın üzerindeydi. bir gün matematik hocamız notları okudu ben 70 almıştım o arkadaş 85 aldı. düştü kaşını arkada askılığa çarptı. hemen iri yarı öğrenciler kalktılar tedavi için dışarı götürdüler. hocamız telaşlandı.. hayır yüzmüş yüzmüş... diyerek notunu yüze yükseltti.
üniversite sınavından sonra görüştük. ben yüzde sekizlik bir dilime girmiştim. onun puanını sordum.
çok düşük bir puandı. "soruları kaydırmışım." dedi. ertesi sene yine karşılaştık, "yok yahu kaydırma filan değil, ben problemleri bile ezberliyordum. ama üniversite sınavı ezbere gelmiyor, ben askere gideceğim, dedi... bir daha görüşemedik.
En düşük not mu 0 kopyaya teşebbüs
