Okulun ilk günü ilk dersin sonralarına doğru öğretmene;
R: riçi
Ö: öğretmen
R: örtmenim ben çok sıkıldım ne zaman çizgi film izlicez?
Ö: evladım çizgi filmi evde izlicez burada bir şeyler öğreneceksiniz.
R: ama ben herşeyi biliyorum bilmediğim bir şey olursa babama sorarım o söyler bana. Oyun da oynatmıyorsunuz geçen sene hep oynatıyordu örtmenimiz bize.
Ö: güzel çocuğum orası anasınıfıydı burası ilkokul artık okuma yazma öğreneceksiniz.
R: zaten televizyonda yok babama söylicem sınıfa televizyon alsın.
Ö: tövbe estağfurullahhhh. Sınıfta televizyon olmaz evladım. Eve gidince izlersin. Neyse Evet çocuklar nerede kalmıştık? *
Not: tüm öğretmenlerin ellerinden öpüyorum. Aldıkları maaşları, yaptıkları tatilleri fazlasıyla hak ediyorlar.
bi gün kızlarla oturmuşuz böle kıyak bi ortam 5 kızın içinde tek erkeğim hepsini kesiyorum tabi yavaştan neyse hoca derse girdi biri yanımda diğer 4ü önmde otryor ben kızlara laf atıyorum flan sesim kesilmiyor sınıfta hoca 1 baktı 2 baktı tam bütün sınıf susmuşken gel lan buraya dedi. bende artistlik ya kızlar var etrafımızda geliyorum bekle dedim hay anasını avradını bi tokat çekti bana hayatım boyunca gördüğüm bütün kızlar film karesi gibi gözümün önünden geçti
iyi kötü her yazarın vardır anısı. ben kendiminkini anlatayım isterseniz siz anlatmayın *
ben ve x isimli arkadaş ortaokuldayız. cuma günlerinin vazgeçilmez organizasyonu okul çıkışı istiklal marşından kaçıyoruz. ben arka kapıdan çıkalım dedim arkadaşa, nitekim öyle de yaptık. ancak müdür yardımcısının camınında arka kapıya baktığını bizi odasına davet ettiğinde öğrendim. neyse disipline vericem uzaklaştırıcam şöyle yapıcam böyle yapıcam tehditlerinden sonra ben başladım ağlamaya. hocam beni dövceklerdi yok pıçaklıcaklardı falan filan derken hoca bana acıdı bir daha böyle birşey olursa haberim olsun diyerek odasından gönderdi beni. ancak benim yüzümden okuldan kaçan x oda da kaldı.nitekim 1 tokat sesinden sonra x te ağlayarak odadan çıktı ve basket takımından kovulduğunu söyledi. neyse yıllar yılları kovaladı. x bu olayı hazmedememiş olsa gerek ki lisede bana büyük kazık attı. pazartesi istiklal marşı okunurken bizim sıra olduğu gibi önündekinin kafasına vuruyordu. ben de haliyle 1. sıradaki x in kafasına vuruyordum. sonra müdür yanımıza geldi ve topluluk içinde bizi rezil etti. okul numaralarımızı isteyecekken x şöyle dedi müdüre;
-hocam ben bu çocuğu ilk defa görüyorum. tanımıyorum bile. bütün marş boyunca kafama vurdu benim suçum yok şikayetçiyim ondan ben.
ibine elinden gelse idam ettircek beni. neyseki ben dayak yerken o sınıfta karı kızla hoşbeş etmekteydi...
6. Sınıf yada 7. Sınıf ıkısınden biriydi YA. Her neyse din kitabı mı unutmuştum evde arkadaştan bakmam lazımdı adı da Gülşah . Kız yemin ediyorum ki uzaktan bak kitabıma elleme falan demişti. Sanki yedim kitabını. Aklıma geldi Nasıl da sinirlendim.
Koptuğumuz olaydır. Anadolu lisesi (orjinalinden sözlük) olduğumuz için herkesin sırası tekliydi ve öğleden önce 5 sonra iki ders yapılırdı veya 3 hatırlamıyorum.
Neyse Battal hocamız vardı, klasik yaşlı hocalardan derste ses çıkmasını istemeyen hocalardan. Özellikle sınavları okurken "çıt çıkmasın" derdi.
Bir gün yine Battal hocanın coğrafya sınavı var öğleden sonra. Battal hoca ilk ders sınav yapar ikinci derste ise sınavları okurdu sözlük ahalisi.
5. dersimiz ingilizce ve bende aşırı unutkanlık var. Battal hocanın sınavına girdik. Bir sonraki derste hoca sınavları okumaya başladı. Derin sessizlik var sınıfta. Bu sessizlik hayra alamet değil dedirten cinsten.
Arkamdaki arkadaşın ingilizce kitabı yok. sağa sola bakıyor soruyor ediyor ama nafile. En sonunda Battal hoca uyardı. "Xciğim sessiz ol yavrum"
X korkudan yerine geçer 5 dk sonra tekrar kitabını aramaya koyulur.
Battal hoca bir daha uyarır. "Oğlum sana otur diyorum"
-Tamam hocam.
ve X nihayet 5 dk. sonra tekrar sağa sola sorar kitabımı gördünüz mü diye.
Hocanın gözlüğünün üstünden bakması ile X'i çağırması bir olur. "Gel buraya oğlum."
X, usul usul hocanın yanına gider ve hoca elinin düzüyle tersiyle 3 tokat atar X'e. Şlap, Şlap, Şlap sesleriyle.
X yine usul usul yerine oturur hemen arkamdaki sıraya.
Bende kendisine döndüm "acıdı mı "diye sormak için. Bir baktım çantamda iki tane ingilizce kitabı, "aaa, senin kitap burdaymış X" dedim ve hayatımın unutulmaz kahkaları başladı. Hala güleriz, hala yakın arkadaşız.