Ergenlik dönemlerimde iron maiden'di. Yaş oldu 28 hâlâ severek dinlerim fear of the dark'ı.
Kaliteli seçim yapmışım demek ki. Yeni albüm çıkardılar mı ki acaba lan. Bi bakayım hazır hatırlamışken.
Bir de evanescence vardı. Ulan o gruba hastaydim. Metal değildi sanırım o. Gun's roses da vardı. Yazdikca aklıma geliyor mina koim.
Linkin park idi.. Tabi sonraları Metallica ile tanışmam son noktayı koymuştu. Tekno, 80's elektro müzik vs. arayışlarımın sonucu demekki bu kültürmüş. Sırasıyla, Nu, heavy, Thrash, death.. derken son klas, Black metalde kulaç atmaktayım.. Black'e kadar nasıl geldim bende bilmemekteyim.
ilk okulda manga kaseti almıştım. Yalan favori parçamdı.
Ortaokulda Linkin park dinlemeye başladım. Favori sarkım numb'tı.
Lisede otobüsteki mp3 sayesinde nickelback ile ve arkadaşın tavsiyesi ile breaking benjamin ile tanıştım. Alternatif takıldım. Bir de blue stahli dinledim. O zamanlar grup sanıyordum.
Lisenin ortalarında bards song sayesinde blind guardian'ın hastası oldum. Harvest of sarrow ve mirror mirror ile kendimden geçtim.
Lise sonda internetten grup araştırıp durdum. Amon amarth, scar symmetry dinledim biraz. Iron maiden ile tanıştım. Fear of the dark, wasting love, dance of death... bıkmadan dinlerim.
Ne şanslıyım ergenliğimi piç eden müzik. Şimdi ancak sorgu odasında işkence ederken dinletirler. Kiminle başladığımı bırak kimi dinlediğimi bile hatırlamıyorum.
Rotting Christ. Adamların tipi hoşuma gitti, marjinal geldi dinledim. işte o gün bütün müzik koleksiyonumu sildim ve yerine melodik death gruplarını koydum.