Aramızda 2000'li milenyum nesil var mı?Yoksa o nesil daha gelmedi mi?Merak ediyorum. 90'lı nesilden olarak,bunu sorma gereği duydum nedense.Merak işte...
Örneğin, herkesin yaldır yaldır yazdığı başlık ben yazdıktan sonra adeta bereketsiz toprak haline geliyor. Size de oluyor mu yoksa kişisel algılamaya devam edip içten içe üzülmeli miyim?
neden saygı duyamıyoruz? duymuyor muyuz duyamıyor muyuz merak ediyorum. hepimiz -ya da çoğumuz- mahalle baskısında büyüdük diye mi? bikiniliysek haşemalıya aşağılayan gözle bakıyoruz, et yiyorsak vejetaryene ya da vegana öyle, biz moru seviyorsak maviyi sevene...
neden ayıp diye yaşayamıyoruz? neden biz de fark etmeden bile mahalle baskısı uyguluyoruz? herkesi her şeyi kıskanıyoruz?
minesotalı bir çingene olarak dünyaya gelseydim nasıl bir hayatım olurdu?
Yine otostop çekmeyi sever miydim? Yine Takım elbiseli, şık giyinmiş insanları sevmez miydim? Geceleri patlamış mısır eşliğinde Better Call Saul izler miydim? Kimse fark etmeden turnikeden atlayıp ücretsiz yolculuk yapmanın ve sinema filmi izlemenin keyfini yaşar mıydım? Mutlu olunca "Ooo la laaa" diye bağırır mıydım? Tanrılar ile aram nasıl olurdu? Bira bardağımın içine onlarca böcek girse de böcekleri boğulmaktan kurtarıp biramı içmeye devam eder miydim? Hepsini geçtim, siz yine içinizden "bu kılıksız herif hep böyle saçmalar zaten." Diyerek benimle eğlenir miydiniz?
Her bitki türüne ayrı bakım yapılırken nasıl olur da beyin gibi yüzlerce yıldır araştırılıp çözülemeyen organa sahip insanlara hep aynı eğitim verilir? Bunu çok merak ediyorum.
Çocukken Mustafa amcanın oğlu , mustafa amcayı yıkanmak için eve çağırmıştı. Mustafa amca oğluna, " git oğlum gündüz kuru kuru yıkanma nereden çıktı? Ben babama, baba yıkanmanın kurusu yaşı nasıl oluyor? Babam, git ulan eşşek oğlu eşek sen anlamazsın.
Evet küçükken merak ettiklerim vardı ama... şimdi merak ettiklerimi siz de cevaplayamazsınız.
Bu dut çubuğuyla, bakır çubukla su bulan adamlar var, olay aslında toprak içindeki boşluğun verdiği cılız rezonansa dayanıyor, aynı sistemi defineciler de kullanır.
Bizim köylü bi adam vardı, lakabı kor miko, küçükken annesi tarlaya giderken uyusun diye vermiş haşhaşı vermiş haşhaşı adam o yüzden kör olmuş. Tövbe bismillah adamın gözbebekleri yok, %0 görüyor, o derece bi kör.
işte bu adam çubuksuz su bulurdu, yalın ayak gezerdi toprakta, dilini damağında şaklatırdı filan, bi yarım saat dolaştıktan sonra işaretlediği yerden su çıkardı.
Nasıl buluyorsun diye sorduğumda suyun olduğu yer serin oluyor derdi, yuh anasını, yani çok hassas bi termometre getirsen belki 0,0001 derece filan farkediyordur, adam onu hissedebiliyor lan.
Dilini damağında şaklatması da sesin yankısıyla etrafındaki nesneleri filan algılaması için, adam bildiğin kendi sonar radar sistemini icat etmiş, vay be!